4 Eylül 2019 Çarşamba

Kırklareli’nde bir Göbeklitepe

Kırklareli’nde bir Göbeklitepe

DOSTLUK çınar gibidir, meyvası olmasa da gölgesi yeter. Bu sözü Prof. Dr. Mehmet Özdoğan için söyleyebiliriz. Kırklareli’ye yıllar öncesinden ‘gölgesini’ düşürmüş, onlarla dost olmuş, dünyanın en saygın antropoloğu olmuş. Arkeoloji dünyasında yankı uyandıran çalışmaları ile ‘Trakya’nın Avrupa uygarlığının çekirdeği olduğunu’ gösteriyor.
Kendisini bize “Türkiye’nin en duayen arkeoloğuyum” diye tanıttı. Yaşı 78’i bulmuş, uzun bir biyografisi yer alıyor kitaplarda.
Kırklareli Merkez Aşağıpınar bölgesinde bulunan kalıntılar üzerine İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden profesör Özdoğan bölgedeki kazılarına 1991 yılında başlamış. Trakyayı 8 yıl taramış. Kırklarelinin Ahmetçe köyünde kendisine Köy İhtiyar Heyeti tarafından tahsis edilen eski bir okulu adeta ‘araştırma enstitüsü’ne çevirmiş. Laboratuvar, temizleme, arşivleme ve dokümantasyon bölümlerini kurmuş. Biz gittiğimiz zaman yabancı öğrenciler de vardı. Hiçbir kalıntı atılmıyor, değerli olanlar kayıt altına alınıyor ve birleştiriliyor.
28 yıl süren kazıda MÖ 5.600’lü yıllara ait evler ve kalıntılar, Anadolu’da başlayan tarımın ilk olarak Avrupa kıtasına Kırklareli ve çevresi üzerinden yayılmaya başladığını ortaya koyuyor.
Neolitik dönem üzerine öncü çalışmalarıyla ismi daha çok öne çıkan Özdoğan‘Marmara bölgesi tarih öncesi dönem üzerine yaptığı çalışmaları’ndan dolayı Vehbi Koç Vakfı’nın 100 bin dolarlık ödülün sahibi oluyor. Daha sonra emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve diğer kurumların gönüllü destekleriyle araştırmaların parasal kaynağını oluşturmuş.
KAZI İLGİ BEKLİYOR
Arkeolog çevrelerinde bazı isimlerin söylediği gibi antropoloji tarihi açısından neredeyse Göbeklitepe kadar önemli olan bu kazıya yöre halkının ilgisi maalesef eksik kalmış. Belediyeden, valilikten ve diğer kurumlardan alınan küçük destekler haricinde Mehmet Hoca kazıyı güçlükle tamamladı ve bu yıl bitirdi.
Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, 220 yayın, 130 konferans, 130 kongre ve 80’nin üzerinde kazı çalışmasına imza atan bir bilim insanı olarak anılıyor.
Kırklareline gidin, üzüm bağlarını gezin, ünlü köftelerini yiyin, hardaliye için, sonra da Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun yeni yaptırdığı ve Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin benzeri olan ‘Atatürk Evi’ni ziyaret edin. Çorlu Belediyesi de aynı modeli yapıyor. Prof. Özdoğan’ın arkeoloji politikaları ve kültür varlıkları üzerinde neler yaptıklarını anlamak için alanı da gezin ve valiliğin eski Türk Ocağı binasının nasıl ‘Kültür ve Sanat Evi’ne dönüştürdüğünü ve Atatürk’ün ‘Batıya ilk uygarlığı götüren Türklerdir’ yazısını okuyun...
MESAJ PANOSU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder