8 Haziran 2017 Perşembe

Şanghay’da sabah oldu farkında mısınız?, Kayahan Uygur

Şanghay’da sabah oldu farkında mısınız?

Dün başlayan Şanghay İşbirliği Örgütü Astana zirvesinde Hindistan ve Pakistan’ın örgüte tam üye olarak katılmalarının kesinleşmesi tarihi bir olaydır. Asıl amacı dış politika ve güvenlik konularında işbirliği olan örgütteki tam üyeler Çin, Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan iken bunlara Hindistan ve Pakistan’ın da katılmasıyla Asya coğrafyasının çok büyük bir kısmı ve Avrupa’dan önemli bir bölüm birleşmiş oluyor. 
Şanghay İşbirliği örgütü dünyanın en büyük ulus ötesi kuruluşu oluyor. Bu örgüt örneğin Avrupa Birliği’nin toplam nüfusunun 8 mislinden fazla insanı barındırıyor. 

Türkiye’nin katkısı 
Aralarındaki tarihsel uzlaşmazlık ve Hindistan’daki Müslümanların sorunları bu iki büyük ülkenin birlikte Şanghay örgütüne katılmalarının önünde dev bir engel olarak görülüyordu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu engelin aşılması, iki ülkenin dost olarak Şanghay’a katılması için yoğun çaba sarf etti. Bu bakımdan, Şanghay’ın genişlemesinde Türkiye’nin çok önemli katkısı vardır. 
Hindistan Başbakanı Modi, Şanghay Örgütü’nü şöyle değerlendiriyor: “Bu toplantıda süreç tamamlanarak Hindistan’ın da katılımıyla insanlığın yüzde 40’ı ve dünyanın toplam gelirinin yüzde 20’si bir araya gelmiş oluyor”. Tabii bu yüzde 20’nin her yıl büyüme rekorları kıran ülkelerden geldiği düşünülürse yakında bu oranın da artacağı anlaşılır. 

ABD’ye gözdağı 
Örgütün bu tam üyeleri dışında bir de gözlemciler ve diyalog statüsünde olanlar var. Afganistan, İran, Belarus ve Moğolistan gözlemci, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Kamboçya, Nepal ve Sri Lanka ise diyalog üyeleri.
Öte yandan Şanghay ülkelerinin Astana zirvesinden sonra Özbekistan’da “Bölgesel Anti-Terör yapılanması” çerçevesinde ortak askeri tatbikat yapmaları bekleniyor. Bu tatbikat Hindistan ile Pakistan’ı tarihte ilk kez yan yana getirecek olması bir yana Afganistan’ı işgal etmiş olan ABD-NATO güçlerine yönelik de bir gözdağı niteliği taşıyor. 

Çin ve Hindistan 
Çok önemli gelişmelerden biri de zirvedeki Çin-Hindistan buluşmasıdır. Bu iki ülke arasında buzlar artık erimekte ve iki küresel güç aynı örgütte buluşmaktadır. Asırlar boyu iki milleti birbirine düşürerek ikisini de insafsızca sömüren Batılılar panik halindedir. 
Hintlilerin teorik zekâsı ve Anglosakson dünyaya açılımıyla, Çin’in pratik gücü ve çalışkanlığı birleşmesi Batı’yı silip süpürecektir. Bu ikili önümüzdeki aylarda, Brezilya, Rusya ve Güney Afrika’yla birlikte yapacakları BRİCS zirvesinin gündemini de hazırlayacaklardır. 

Rusya ve Pakistan 
Astana Zirvesi’nde birbirinden ilginç ikili görüşmeler yapılacak. Bunlardan biri de Rusya Devlet Başkanı Putin ile Pakistan lideri Navaz Şerif arasında. Bilindiği gibi son aylarda Afganistan’da NATO’ya karşı savaşan Müslüman Taliban güçlerinin Rusya’dan silah yardımı aldıkları iddiası sık sık tekrarlanmıştı. Pakistan’la Taliban arasındaki ilişkiler de iyi biliniyor. Ayrıca Taliban son dönemlerde güçlenince daha önceleri Afganistan’da hiç bulunmayan DEAŞ birdenbire belirivermişti. 

İpek Yolu 
Zirve’de hazır bulunacak olan Çin lideri Şi  başta Kazakistan Başkanı Nazarbayev olmak üzere bir dizi ikili temas yapacak. Bu görüşmelerde İpek Yolu projesi ve dünyada istikrar ve barışın korunması en ön planda tutulacak. İki lider İpek Yolu projesinin en uzak noktasında Doğu Çin’de bulunan işçilerle video konferans yoluyla konuşacaklar. 
Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısında İran’ın tam üye olarak kabulü de görüşülecek. Böyle bir gelişme olması halinde NATO üyesi Türkiye’nin iki önemli komşusu bu örgütün üyesi olacağı için ortaya yeni bir denklem çıkacak. Türkiye’nin yakın bir gelecekte Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üye olmak için kesin bir başvuru yapma ihtimali vardır. Nitekim geçtiğimiz Kasım ayında Çin, Türkiye’nin başvuru yapması halinde bunun ivedilikle ele alınacağını söyledi. Bu açıdan gerektiğinde yerimiz hazır diyebiliriz. 
 şanghay işbirliği örgütü harita ile ilgili görsel sonucu
Katar ve Şanghay 
Son günlerde yaşanan Katar krizi ve İran’daki terör saldırıları Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Astana zirvesiyle birlikte ele alınmalıdır. Bilindiği gibi Katar’a yönelik olarak Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın kışkırtmalarıyla başlayan tecrit çabaları aslında bu ülkenin “Kuzey Sahası” adı verilen geniş doğal gaz yataklarını işletme kararı almasından sonra başladı. Dünyanın sıvılaştırılmış doğal gaz lideri Katar, Basra Körfezi’nin karşı kıyısındaki İran’la birlikte denizde devasa rezervlere sahip. Katar yapılan baskılar sonucu bir 10 yıl önce bu rezervin işletilmesini askıya almıştı. Geçtiğimiz haftalarda bu kararı değiştirerek yeniden çalışmaya koyulunca bazı kıskanç Arap şeyhleri rahatsız oldular. 

Şanghay barışın garantisi 
Körfezdeki “Kuzey Sahası” rezervinin sınırları belirlenemediği işletme ancak Katar’la İran’ın birlikte çalışmasıyla yapılabilecek. Ancak çıkarılan doğal gazın gemilerle yollanmasını sağlayan sıvılaştırma tesisleri sadece Katar’da bulunuyor. Bu proje herkes için çok yararlı, özellikle de aşırı bir şekilde enerji ihtiyacı duyan Çin, Hindistan gibi büyüme şampiyonu ülkeler için. Sadece ABD ve İsrail lobisinin kışkırtmalarıyla hareket eden birkaç şeyh ve diktatörün keyfi için küresel ekonomi tehlikeye atılamaz. Dünyada o kadar yoksulluk varken Amerikancı petrol şeyhlerinin tutumu insanlığa ihanettir ve işte Şanghay İşbirliği Örgütü gibi kurumlar bu bakımdan dünyada barış ve huzur için çok gereklidir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder