yerliliği kabul etmez isen inkarcı ve tekçi olursun, çoğulcu olamazsın. ideolojik olursun.
batı, hiçbir zaman doğucu olmadı: KENDİ oldu..
YERLİ olabilmemiz daha çok zaman alır; epey yabancılaştık çünkü..
batı kendi yerlileşirken, kendi dışındaki coğrafyadakileri de kendilerine yabancılaştırdı. kuzey afrika kendi arapçasına yabancılaştı fransızca konuşmaya başladı. türkler 1200 yıllık kurani alfabelerini değiştirdiler dil ve dinlerine yabancılaştılar..
"tanzimattan beri batının peşine takılıp, kendi kültürüne söven, küçümseyenlerle çoğulculuk olmaz"
zaman içinde taklitçiler azalacaktır. bu ne kadar sürer şimdilik tahminim yok.
batı çoğulculuğu iç yapısında yerlilik esaslıdır yerelci değildir. siyasal ideolojilerin tekeline girmeksizin yerel paylaşımlarda bulunmaktadır. yerli olmadığı için türkiye'yi içine katmaya yanaşmamaktadır.
kendi çoğulculuğumuzu da yerlilik esaslı çoğaltalım.
burada da aslolan yerel merkez çok geniş bir kıtalararası bölge (continental) için istanbul'dur.
Levent Ağaoğlu
---------------------------
““Üst-kültür” gibi incitici bir kavramı kullanmayacağım ama, târihsel olarak yerelliklerden gelen sızıntıları emen ve yeni bir terkipte damıtan kültürel merkezlerin varolageldiğini biliyoruz. Meselâ bu topraklar için İstanbul kültürü, bütün zevk dünyâsı, edebiyâtı, dili, mutfağı, mûsıkisi ile bu incelmiş terkibin merkezidir. Osmanlı çoktan dağıldı; ama Osmanlı bakiyesi bir Arap, bir Ermeni yâhut Rum, yeter ki milliyetçi komplekslerden zihnini, ruhunu arındırmış olsun “kültürel kâbesini” İstanbul'da bulacaktır. İşte yerelliklerin çoğaltıcı, zenginleştirici patikalarını izleyen ve inceliklerin keşfi ile taçlanan “yerlilik” tam da budur.”
“Yerlilik “kendisi için” değildir. Hikmet Kıvılcımlı, Sabahattin Ali ve Nurettin Topçu'yu dost kılan bir iklimdir bu. Hiçbir siyâsal ideolojinin tekeline girmez. Eğer girerse “yerelciliğe” dönüşerek yüzeyselleşir ve berbât olur. Ama eğer paylaşılırsa, hiç merak etmeyin siyâsal tansiyonları da düşürür. Çoğulculuk ancak yerlilik ortak paydasında olursa sosyolojisini kazanır. Dışı bizi yakıyor ama, unutmayalım; Türkiye'yi bir türlü içine katmaya yanaşmayan Batı çoğulculuğunun iç yapısı da böyledir.”
"Dışı bizi yakıyor ama, unutmayalım; Türkiye'yi bir türlü içine katmaya yanaşmayan Batı çoğulculuğunun iç yapısı da böyledir.” derken olumlu anlamda bir ifade mi yoksa olumsuz anlamda mı?
http://www.yenisafak.com/yazarlar/suleymanseyfiogun/derin-yerellik-2024999
Süleyman Seyfi Öğün /4.1.2016/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder