10 Mart 2017 Cuma

Semerkant Kültür Havzası: İlk 10+1

  1. Kavşak şehir Semerkand M.S. 562’de Göktürkler tarafından ele geçirildi 
  2. Necmeddin Nesefî,  sadece el-Kand fî zikr ulemâ el-Semerkand adlı eserinde 1000'den fazla Semerkantlı âlimin hayat hikayesini vermiştir. 
  3. Hanefî ve Mâturîdîlik bu coğrafyada ve bu şehirde kuruldu ve gelişti. İlk Hanefî-Mâturîdî kelam, usûl, dil ve tefsir metinleri bu coğrafyada Semerkandlı âlimler tarafından yazıldı.
  4. Şehir bilhassa Timurlular döneminde "İkinci Havza" dönemini yaşadı. Timurîlerin ilk önemli faaliyeti 'Türkçeleştirme' olurken, söz konusu faaliyet etnik değil dilsel bir sâikle hayata geçirildi. Bu dönemde Çağatayca edebî dil ve konuşma dili olarak yükseldi, bilhassa Ali Şîr Nevâî’nin klâsik Türkçenin oluşmasında önemli bir rol üstlendi; Nevâî, hala Orta Asya Türkçesinin sembol ismidir. 
  5. Timurluların ikinci faaliyeti ise 'yerleşme' olurken, o zamana kadar hâla göçebe kimliklerini koruyan Türk boylarının yerleşmesini ve tarıma geçmesini sağlayan Timurlular bu bağlamda Türk kimliğinin bölgede kök salmasına da öncülük etti. 
  6. Timur, medreselerde entelektüel bir yapı kurmaya çalıştı, sanatçıları ve ilim adamlarını Semerkand’a zorla getirdi.
  7. Timurîlerin felsefe ve bilim tarihi açısından önemi, Semerkand’ta, Gazalî'den itibaren gelişmeye başlayan, özellikle Fahreddin Râzî ve takipçilerinin formüle ettikleri "perspektif realizmi' uygulamalarında yatmaktadır. 
  8. Semerkand okulu, hakikatin çok anlamlılığını, tek yani doktriner değil, çoklu bakış açısıyla yani perspektif yaklaşımıyla anlamaya çalışan, her bir yöntemin hakikatin bir vechesini idrak edebileceği fikrini sunan, kısaca perspektif realizmini sofistike bir biçimde geliştirdi, söz konusu anlayışı özellikle matematiksel ve dilsel yöntemler bakımından zenginleştirdi. 
  9. İki önemli kelam metni (Seyyid Şerif'in Şerh el-mevâkıf ve Ali Kuşçu'nun Şerh el-tecrîd) bu havzada yazıldı. Semerkand matematik-astronomi okulunda Uluğ Bey, Kâdîzâde Rûmî, Cemşîd Kâşî, Fethullah Şirvânî, Muînuddin Kâşânî, Mansûr Kâşânî, Ali Kuşçu, Abdulalî Bircendî ve Hasan Dihlevî gibi pek çok isim aktif olmuştu. 
  10. Teftâzânî’nin temsilciliğinde yürütülen dil ve kelam ile Kâdîzâde Rûmî temsilciliğinde yürütülen matematik ve kelam Semerkand’ı zihniyet bakımından ikircikli bir yapıya dönüştürdü; dilci, kelamcı, astronom ve matematikçi Seyyid Şerif ise bu iki yapıyı terkip etti; bu terkip de Ali Kuşçu başta olmak üzere Semerkand matematik-astronomu okulu mensuplarınca İstanbul'a taşındı.
  11. 1449’da Uluğ Bey’in ölümüyle birlikte iç-savaşa sürüklenen Timur İmparatorluğu’ndan kaçarak sükûnet arayan âlimlerin, Hindistan yanında büyük çoğunluğu İstanbul’a geldi, böylelikle Semerkand matematik-okulunun zihniyeti mahallî kalmaktan kurtularak küreselleşti. 

Prof Dr İhsan Fazlıoğlu

http://www.medeniyet.edu.tr/tr/haberler/medeniyet-okumalarinin-dokuzuncu-dersinde-semerkand-havzasi-kisiler-ve-eserler-konu-edildi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder