GÜNÜN KÖŞE YAZILARINDAN SEÇKİ
“İlk düşünürümüz Bilge
Tonyukuk’a (646-726) minnetle”
7 Mart 2018
“Ankara, Pentagon’un Afrin planını çözdüğü gibi içerideki bozguncu şebekeyi da fark etmiş durumda.”. http://www.aksam.com.tr/yazarlar/kurtulus-tayiz/pentagonun-afrin-plani/haber-714185
“Yönetimin işlevi
Ekonomide sorun yok mudur? Her ekonomide olduğu gibi Türkiye
ekonomisinde de elbette sorunlar vardır. Bu sorunlardan biri ‘yapısal dönüşümü’ gerçekleştirmek
yani üretim yapısında endüstriyel sürecin ilkelerini bütün sektörlere yaymak,
başta tarım olmak üzere ekonomik örgütlenmeyi modern düzeyde entegre etmektir. İkinci ve esas görünür problem ise şüphesiz enerji kaynakları
bakımından dışa bağımlı olan ekonomide dış ticaret hadlerindeki sorunu
çözmekten geçmektedir.
“2016 yılında 33 milyar dolar olan cari açığın 2017’de 47 milyar
dolara yükselmesi, 2016 yılında 56 milyar dolar olan dış ticaret açığının 2017
yılında 76.7 milyar dolara çıkması meseleyi açıkça ortaya koymaktadır. Şimdi,
ithalatı artırmadan, ihracatı artıracak bir büyüme politikasına geçmenin
zamanıdır ve üretim yapısında bunu gerçekleştirecek reformlara ihtiyaç vardır.” Büyümede süreklilik için bunu yapmak mecburiyeti vardır ki
bu iktisat politikasında yönetimin işlevidir.”. http://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/ekonominin-dinamizmi-nereden-geliyor/haber-714186
“Son zamanlarda Türk
firmaları Avrupa ülkelerinin sunduğu teşvikleri göz ardı etmeyip birçok ülkede
yatırım yapmaya başlamıştır. Hatta çoğu büyük şirket yurtdışı teşvikleri ile
ilgili konular özelinde işe alımlar gerçekleştirmektedir. Türk firmalarının özellikle Avrupa ülkelerinde
yatırım yapmasının ana nedenlerini; pazara nüfuz etmek, hammadde ve ara maddelere erişim
sağlamak, işgücü maliyetini azaltmak, teknolojiye erişim sağlamak, vergi yükünü
azaltmak, gümrük işlemlerini kolaylaştırmak, Avrupa Birliği’nin sunduğu
istikrarlı pazara ulaşmak ve ulaştırma maliyetlerini azaltmak şeklinde
sıralayabiliriz.”. https://www.dunya.com/kose-yazisi/turk-firmalari-neden-avrupa-ulkelerinde-yatirim-yapiyor/406096
“Merkez Bankası uzmanlarından Hüseyin
Songül “Türkiye’de kırmızı etin pahalı olmasının altında yatan başlıca yapısal
faktör: Hayvancılıktaki yüksek yem giderleri” raporuyla bu
durumu irdeledi. Merkez Bankası tarafından yayımlanan rapora
göre karma
yemlerin içindeki girdilerin yüzde 30’u ithal. Mısır DDGS
ve ATK28 ithal ediliyor. Dolayısıyla dolar kuru nereye giderse karma yem
fiyatları da üçte bir oranında oraya doğru evriliyor. Son yıllardaki zorluk ise
dolar kurunun yıllık ortalama olarak arka arkaya 5 yıldır enflasyondan daha
yüksek artıyor olmasında.
- Bir politika
yanlışlığı da Türkiye’nin kentleşmesini tamamlaması aşamasında tüketimin büyükbaş
hayvan etine kayması. Halbuki küçükbaş havanlar daha çok otlamayla besleniyor
ve Türkiye’nin bitki örtüsü küçükbaş beslemeye daha uygun. Bu nedenledir ki
zaten “Buğday
ile koyun, gerisi oyun” bir Anadolu deyimidir. Arpa ve
mısıra yüklenmenin sonucu ise bugün toplam üretimin artmasına karşılık, besi
yemi için kullanım oranı 2002’de yüzde 2.2 düzeyinden 2016’da yüzde 7.3’e
çıktı. Bu iki üründe üretimin giderek artan oranda yemliğe ayrılmasını da Merkez
Bankası uzmanı Hüseyin Songül “Hububat ürünleri fiyatları üzerinde talep yönlü
baskı oluşturduğu ve bu baskının da zaman geçtikçe artma eğiliminde olduğu” biçiminde
değerlendirdi. Mevcut yapı sürdükçe ette de sütte de ucuzluk hayal.”. http://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/1865898-ot-az-yem-dolarla-ette-de-sutte-de-ucuzluk-hayal
“Düne kadar
Fırat’ın doğusunda ABD askerleriyle aynı safta duran, ABD tarafından donatılıp
eğitilmiş YPG unsurları, bugün Afrin’de TSK’ya karşı mevzi almaktadır. Cumhurbaşkanı’nın ABD’ye
duyduğu kızgınlığın gerisinde bu çıplak gerçeğin de yattığını söyleyebiliriz.”.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/erdogan-abdye-karsi-yeniden-sertlesiyor-40763396
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/emre-kizilkaya/genc-iletisimcilere-ve-ogrencilere-cagri-40763157
“Bölgede bunlar yaşanırken Trump'un bütün dünya ticaretini ateşe atarcasına çelik
ve alüminyum üzerinden ticaret savaşı başlatması,
başka bir olguyu gündeme getiriyor. O da dünyanın bu kötü jandarması yüzünden
tedirgin olanların aklına, Türkiye'nin Kudüs çıkışı geliyor.
Kısaca; ABD'nin her tedirgin edici adımında, jeopolitik önemimiz biraz daha artıyor. Yalnızca 4 milyarın kıblesi Kudüs'ü Trump'un İsrail şerrinden korumakla kalmayıp "başka bir dünya mümkün" umudu yeşertiyor olmamız söz konusu…Dilediği ürüne vergi koyabilen, Suudilere 480 milyar $'lık silah satabilen, Katar'a teslim etmediği uçaklardan 12 milyar $ kesen, ali kıran baş kesen ABD'ye karşıçıkabilen kim?
Trump mustaribi pek çok ulus, öfkelerini frenleyip sadece "söylenirken" Türkiye, açık ve net itirazını "söyleyen" bir ülke durumunda… Bu net tutum, uluslararası siyasette Türkiye'nin ağırlığını artırıyor, yeni ittifakların da psikolojik zeminini hazırlıyor.
Dünyanın 5'te büyük olduğunu ilk seslendiren biz olduk. CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, Kudüs oylamasında dünyanın sadece 5'ten değil, dolardan da büyük olduğunu ilan etti. Küresel güce "kral çıplak" diyen Türkiye'ye içeriden dışardan her türlü araçla saldırıyor olmalarının ardında yatan, güç dengesini değiştirme misyonumuzdur.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2018/03/07/trumpa-karsi-cikabilen-kim
Kısaca; ABD'nin her tedirgin edici adımında, jeopolitik önemimiz biraz daha artıyor. Yalnızca 4 milyarın kıblesi Kudüs'ü Trump'un İsrail şerrinden korumakla kalmayıp "başka bir dünya mümkün" umudu yeşertiyor olmamız söz konusu…Dilediği ürüne vergi koyabilen, Suudilere 480 milyar $'lık silah satabilen, Katar'a teslim etmediği uçaklardan 12 milyar $ kesen, ali kıran baş kesen ABD'ye karşıçıkabilen kim?
Trump mustaribi pek çok ulus, öfkelerini frenleyip sadece "söylenirken" Türkiye, açık ve net itirazını "söyleyen" bir ülke durumunda… Bu net tutum, uluslararası siyasette Türkiye'nin ağırlığını artırıyor, yeni ittifakların da psikolojik zeminini hazırlıyor.
Dünyanın 5'te büyük olduğunu ilk seslendiren biz olduk. CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, Kudüs oylamasında dünyanın sadece 5'ten değil, dolardan da büyük olduğunu ilan etti. Küresel güce "kral çıplak" diyen Türkiye'ye içeriden dışardan her türlü araçla saldırıyor olmalarının ardında yatan, güç dengesini değiştirme misyonumuzdur.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2018/03/07/trumpa-karsi-cikabilen-kim
“Washington'daki bu toplantıda, Türkiye düşmanı
Pentagon aklının yönettiği RAND'ın hazırladığı bir rapor da masaya geldi!
Rusya, Almanya veya Fransa asla ABD ve İngiltere gibi olamayacak. Bu RAPORUN
İLK CÜMLESİ! Devamı daha da ilginç! Çok hem de...
"... ancak Türkiye, eğer engellenmezse, bir ABD bir İngiltere olabilir. Türkler, imparatorluk yaşamış genlerden geliyor.
Bugüne kadar yaşadıkları zorluklara rağmen hala ayaktalar ve hala korku saçıyorlar..." Aynen böyle... RAPOR DİYOR!
Eğer Türkiye Ortadoğu'da güçlenirse, Afrika'da da güçlenir. Eğer Türkiye Afrika'da güçlenirse, Avrupa'da da güçlenir.
Eğer Türkiye Avrupa'da da güçlenirse, Amerika Birleşik Devletleri'nde de kararlar almaya başlar. Bu ters domino etkisi ABD ve İngiltere'yi endişelendiriyor. Bu objektif bir rapor. Asla açıklanmayacak ve doğrulanmayacak. Raporu hazırlayan generaller, Türkiye ile işbirliği önerdi.
İşbirliği öncesinde ABD son adımını 15 Temmuz'da attı. Başarılı olamadı.
Bu durum, ABD'nin yeni bir karar almasına neden oldu. Türkiye ile ittifak yapmanın kendisiyle birlikte Türkiye'yi büyüteceği, büyüyen Türkiye'nin ise daha güçlü bir rakip olarak Washington'ın karşısına çıkacağı sonucuna varıldı. Çok güçlü bir Türkiye ile mücadele etmek yerine bugün savaşmayı seçtiler. RAPORLARDA "GÜÇLENEN TÜRKİYE ASLA VE KAT'A YENİLEMEZ" diyor!
Peki bugün durum ne? Yenebilir misiniz? HAYIR! Diz çöktürebilir misiniz?
HAYIR! Dediğinizi yaptırıp Ankara'nın kontrolünü ele alabilir misiniz? HAYIR!
TÜRK ASKERİNİ, TÜRK DEVLETİ'Nİ DURDURABİLİR MİSİNİZ? HAYIR!
İleride, hayal ettikleri Türkiye ile başa çıkmak hiç kolay değil. DOĞRU! Ama bugün de bu kural geçerli! Bunun geçerli olduğunu AFRİN'de herkes gördü. Görecek de... Raporlarla değil yürekle gidiliyor.
Anlamadıkları bu! Millet askerinin yanında.
Herkes "AFRİN'e beni de alın" diye dilekçeler veriyor. Bizim GENLERİMİZ o masaya sığmaz... GENETİK olarak karar alınca yürürüz. Yürümeye başlayınca da durmayız... Raporları buna göre hazırlayın!
Benden söylemesi...
NOT: Yazıyı bitirirken, bir süre önce ABD'nin DRONE ile bastığı Suriye'deki Rus üssünde bir kaza (!) daha yaşandı!
Rus kargo uçağı düştü. 32 ölü... "KAZA" diyecekler ama değil! Yazarız.. Detayları....”. https://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2018/03/07/gizli-masa-dagildi
"... ancak Türkiye, eğer engellenmezse, bir ABD bir İngiltere olabilir. Türkler, imparatorluk yaşamış genlerden geliyor.
Bugüne kadar yaşadıkları zorluklara rağmen hala ayaktalar ve hala korku saçıyorlar..." Aynen böyle... RAPOR DİYOR!
Eğer Türkiye Ortadoğu'da güçlenirse, Afrika'da da güçlenir. Eğer Türkiye Afrika'da güçlenirse, Avrupa'da da güçlenir.
Eğer Türkiye Avrupa'da da güçlenirse, Amerika Birleşik Devletleri'nde de kararlar almaya başlar. Bu ters domino etkisi ABD ve İngiltere'yi endişelendiriyor. Bu objektif bir rapor. Asla açıklanmayacak ve doğrulanmayacak. Raporu hazırlayan generaller, Türkiye ile işbirliği önerdi.
İşbirliği öncesinde ABD son adımını 15 Temmuz'da attı. Başarılı olamadı.
Bu durum, ABD'nin yeni bir karar almasına neden oldu. Türkiye ile ittifak yapmanın kendisiyle birlikte Türkiye'yi büyüteceği, büyüyen Türkiye'nin ise daha güçlü bir rakip olarak Washington'ın karşısına çıkacağı sonucuna varıldı. Çok güçlü bir Türkiye ile mücadele etmek yerine bugün savaşmayı seçtiler. RAPORLARDA "GÜÇLENEN TÜRKİYE ASLA VE KAT'A YENİLEMEZ" diyor!
Peki bugün durum ne? Yenebilir misiniz? HAYIR! Diz çöktürebilir misiniz?
HAYIR! Dediğinizi yaptırıp Ankara'nın kontrolünü ele alabilir misiniz? HAYIR!
TÜRK ASKERİNİ, TÜRK DEVLETİ'Nİ DURDURABİLİR MİSİNİZ? HAYIR!
İleride, hayal ettikleri Türkiye ile başa çıkmak hiç kolay değil. DOĞRU! Ama bugün de bu kural geçerli! Bunun geçerli olduğunu AFRİN'de herkes gördü. Görecek de... Raporlarla değil yürekle gidiliyor.
Anlamadıkları bu! Millet askerinin yanında.
Herkes "AFRİN'e beni de alın" diye dilekçeler veriyor. Bizim GENLERİMİZ o masaya sığmaz... GENETİK olarak karar alınca yürürüz. Yürümeye başlayınca da durmayız... Raporları buna göre hazırlayın!
Benden söylemesi...
NOT: Yazıyı bitirirken, bir süre önce ABD'nin DRONE ile bastığı Suriye'deki Rus üssünde bir kaza (!) daha yaşandı!
Rus kargo uçağı düştü. 32 ölü... "KAZA" diyecekler ama değil! Yazarız.. Detayları....”. https://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2018/03/07/gizli-masa-dagildi
“Amerika’daki savaş
şudur: ekonomi/refah ve demokrasi dengesizliği sürdürülemez hale geldi! Önlerinde iki yol var; ya ‘yeni bir demokrasi/siyaset formu
yaratacaklar’ -ki, nasıl olacağını kimse bilmiyor- ya da.. Ya da paranın gücü ve derin
devletin taşeronluğu ile “daha az demokratik bir rejim” kuracaklar!
Stratejik okumalar yapabilen, çoklu disiplinden beslenen
ekonomistlerimiz, ABD petrolü üzerindeki 40 yıllık ihracat yasağının
kaldırılması veya Wall Street’i dünya ölçeğine güncellemeye yönelik yasaların
durdurulmasını bize anlatmalı.”. https://www.yenisafak.com/yazarlar/nedretersanel/postalimin-generali-2044747
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder