EL BİRUNİ ilk 973-1048 Maveraünnehir Kas, Harezm, İran İran Gökbilim, Matematik, Doğa Bilimleri, Coğrafya Ve Tarih El Biruni “Evrensel Bir Deha” El-Âsâr'il-Bâkiye an'il-Kurûni'i-Hâli-ye, El-Kanûn'ül-Mes'ûdî, Kitâb'üt-Tahkîk Mâ li'l-Hind, Tahdîd'ü Nihâyeti'l-Emâkin li Tas-hîh-i Mesâfet'il-Mesâkin, Kitâbü'l-Cemâhir fî Mâ'rifet-i Cevâ-hir, Kitâbü't-Tefhîm fî Evâili Sıbaâti't-Tencîm, Kitâbü's-Saydele fî Tıp
El Biruni Kas'ın banliyösü /Birun 973, Rey 955 (?), Gilan 995, Kas 997, Buhara, Cürcan 999,Harizm (Kas ve Gürgenc) 1003, Gazne 1017-1050, Kabul, Keşmir ve Pencap üzerinden büyük ihtimalle Thanesar'a uzanan (Gazneli Mahmut'un fetih seferlerine eşlik ederek) Hindistan seyahati: Evrensel dahi, gökbilimci ve coğrafyacı (hermenötik yaklaşımlı) Hindolog ve filozof. (Felsefe Atlası)
Biruni Çağı
Rus Doğu bilimci Vasili W.Bertold’un, “gelmiş geçmiş en büyük İslam
bilgini” olarak nitelediği Ahmet el-Biruni (973-1052) yalnızca Doğunun değil
tüm Orta Çağ’ın en etkili düşünürlerinden biridir. Harizmi gibi Harzem’de doğan
bu büyük Türk bilgini, yaptığı çalışmalarla kendi dönemine olduğu kadar, belki
de ondan daha çok geleceğe yön verdi ve hemen tüm yapıtları Batı dillerine
çevrildi. Bilimsel niteliği ve düşünce zenginliği öylesine etkileyicidir ki,
Belçikalı bilim tarihçisi George Sartun binlerce bilim adamının yetiştiği
11.yüzyılı, “Biruni Çağı” olarak adlandırmıştır.32
Biruni’nin; felsefe, gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih
alanlarında eriştiği bilimsel düzey ve olgunluk çok yüksektir. Yapıtlarını
sıradan okurlar için değil, bilim adamlarına yönelik yazmıştır; bu nedenle
Biruni’yi okuyup anlamak için iyi bir eğitimden geçmiş olmak gerekir.
Yapıtlarında Arapça, Farsça, Sanskritçe, Süryanice ve Türkçe kullanmıştır.
Kullandığı Türkçe sözcüklerin yazılışında belirgin bir ustalık olmasına karşın,
Biruni özellikle Batılı tarihçilerce Türk değil, Arap sayılmıştır.
Biruni’nin felsefe ve tarih konusundaki görüşleri, bilim tarihinde iz
bırakan, düşünsel bir devrim niteliğindedir. El-Asarü’l-Bâkiye ani’l Kuruni’l
Hâliye adlı kitabı tarih ve zamandizin (kronoloji) alanında önemli bir
yapıttır. Bu yapıtta tarihsel olayları, yalnızca tarihsel sıralamaya bağlı
olarak değil, toplumsal ilişkileri belirleyen koşullar ve süreçleri de ele
alarak incelemiştir. Zaman bilimiyle ilgilenmesi nedeniyle çok geniş bir takvim
araştırması yapmış; Türk, Grek, Çin, Arap ve İran takvim dizgelerini
inceleyerek kitaba almıştır. Kuruni’l Hâliye, İslam dünyasında takvimler düzeni
üzerine yazılmış en ayrıntılı yapıttır.
Biruni, nesnelliğe ve akılcılığa dayanan tarih anlayışını, Kitabü’t-Tefhim
fi Evaili Sanaati’t Tencim yapıtıyla bilimsel bir üstünlüğe taşıdı. Tarihsel
olayları ekonomik nedenlerle açıklayarak, toplumsal gelişimin temelinde
ekonomik ilişkilerin yattığını ileri sürüyor ve tarihi, din ve inanç
dizgeleriyle açıklamaya çalışmanın bilime aykırı olduğunu söylüyordu. Bu
görüşler, Batılıların ancak 19.yüzyılda ulaşabildiği görüşlerdi. Birunî,
yapıtlarında karşılığını bulan; özgün düşünceye bağlılığı, kapsam genişliği,
bağnazlıktan uzak yaklaşımı ve özenle seçilmiş ayrıntı zenginliğiyle33 bilim
tarihinin anıt isimlerinden biridir.
Gökbilimi, matematik, fizik, yer bilimleri alanlarındaki çalışmaları, pek
çok ilkbuluş’u ve kuramsal yeniliği içerir. Dönemin en nitelikli Aristo ve
Ptolemaios eleştirisini, o yapmıştır. Dünyanın kendi ekseni çevresinde
döndüğünü bulmuş, ufuk alçalması açısını bularak meridyen yayı uzunluğunu
belirlemiş ve dünyanın yarıçap uzunluğunu hesaplamıştır. Güneşin bir yıl
boyunca, gökküresi üzerinde çizdiği daire düzleminin gök ekvatoruna göre
eğikliğini (tutulum eğikliği), çok hassas biçimde saptamayı başarmıştır.
Fizikteki büyük başarısı, piknometre'nin (yoğunluk şişesi) ilk örneğini
geliştirerek, 23 katı ve 6 sıvının özgül ağırlığını, bugün bilinen değerleriyle
belirlemesiydi.
Su kaynaklarını ve artezyen kuyularını, akışkanlık mekaniği (hidrostatik)
ilkeleriyle açıkladı. Gazneli Mahmud’la birlikte Hindistan’a gittiğinde, bu
ülkeyi daha iyi incelemek için Sanskritçe öğrendi. İndus havzasının, vadinin
alüvyonla dolması sonucu oluştuğunu belirledi; bu belirleme o dönem için
inanılması güç bir buluştu.
Hindistan’da yaptığı çalışmaların en önemli sonucu, Hintlilerin kendisine
herhalde çok şey borçlu olmasını gerektiren Tahkiki mâli’l-Hint adlı yapıttır.
Hindistan’ın kültür ve bilim tarihini inceleyen bu yapıt, bugüne dek yapılmış
en değerli Hint çalışmalarından biridir. Yapıtta, bu büyük ülke; felsefe, din,
doğa bilimleri, edebiyat, coğrafya, hukuksal düzen, gelenek ve görenekler bakımından
kapsamlı bir biçimde inceleniyordu. Dinsel ayrımlar ve inanç dizgeleri;
önyargıdan uzak, yansız biçimde ve her din kendi terimleri kullanılarak ele
alınıyor, tümüyle nesnel bir tutum izleniyordu.34
Biruni, özgürlüğe verdiği önemi tüm yapıtlarına yansıtmıştır. İnsanların,
düşünce ve inançlarını, gerek dışarıdan gelen gerekse inanç adına kendi
içlerinde yarattıkları engellerden kurtarmaları gerektiğini söyler. Düşünce
üzerinde baskı oluşturacak her türlü ilişki ve girişimi yadsır, ayrımlı
düşüncelerin varlığını, gelişmenin koşulu sayar. Sanskritçe’den Arapça’ya
çevirdiği Patancali’ye yazdığı önsöz, özgürlük düşüncesinin bir özeti gibidir
ve son tümcesi şöyledir: “İnsanların düşünce ve inançlarındaki çeşitlilik,
gelişimin ve dünyadaki esenliğin kaynağıdır.”35
Biruni Çağı İlk İncelemeci Mütefekkirlerimizden BİRUNİ (973-1048)
TAHKĪKU mâ li’l-HİND (تحقيق ما للهند) Bîrûnî’nin (ö. 453/1061 [?]) Hint inancı, kültürü ve coğrafyasına dair eseri. 410-411ss.
Alıcı, Mehmet Bir Dinler Tarihçisi Olarak Bîrûnî ve +Tahkîku mâ li’l-Hind++’de Tanrı kavramına yaklaşımı, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2003, sayı: 8, s. 209-229
Biruni Armağanı
Uluslararası İbn Turk Harezmi-Farabi-Beyruni-İbn Sina Sempozyumu Bildirileri Ankara 1985
Uluslararası Biruni Sempozyumu
El Biruni Eserleri
Eserleri 2
Eserleri 3
Asya'nın Kandilleri - El Biruni "Evrensel Bir Deha"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder