Batı; ABD ve AB olarak ayrışmıştır.
Geldiğimiz aşamada her iki parça da, 2016'dan başlayarak (Brexit, Trump) parçalanma süreçlerini bizzat yaşamaya başlamışlardır.
Bugün Doğu’nun yükselişi meselesini bir Rusya, bir Çin veya Hindistan’la sınırlı bir yükseliş olarak görmek ve meseleyi tarihsel ön yargılarla ele almak yanlıştır; Doğu’nun yükselişi Uzakdoğu’dan Asya’ya oradan Yakındoğu’ya kadar uzanacak bir değişim dalgasının yükselmesi demektir. Dolayısıyla bu yükseliş karşısında Batı merkezlerinin, Ortadoğu’yu yeni bir siyasi düzenlemeyle denetim altında tutmaya çalışmaları ‘yapıcı’ değil, bölgesel gelişmeye karşı ‘yıkıcı’ bir müdahale olmanın ötesine geçmemektedir. Ey Batı bu cinayeti gördük, ne yaptığını biliyoruz, ne yapacağımızı da… ” http://www. haber7.com/yazarlar/vedat- bilgin/2236415-ey-bati- cinayeti-gorduk
Geldiğimiz aşamada her iki parça da, 2016'dan başlayarak (Brexit, Trump) parçalanma süreçlerini bizzat yaşamaya başlamışlardır.
Doğu ise; Birlik yolunda hızla ilerlemektedir.
2015'den başlayarak Şangay İÖ'ne Hindistan ve Pakistan'ın katılım sürecinin başlatılması, 2016'dan başlayarak Türkiye-Rusya işbirliğinin stratejik ortalık sürecine girmesi; Kadim Asya kavimlerinin bir Asya Düşüncesi etrafında;
- Çin,
- Rusya,
- Hint Dünyası,
- Türk Dünyası ve
- İran
öncülüğünde Asya'nın tüm yönlerini (Doğu, Batı, Kuzey, Güney) kavrayıp birleştirecek ve iki insanı dahi birleştiremeyen, birbirine sadece rakip olarak gören sadece maddi temelli Batı'nın egoist hakimiyet azgınlığına karşın, iki elin beşer parmaklarının aralık bırakmaksızın kenetlenmesine benzer maddi/manevi temelli bir bilgeliği inşa etme yolundadır.
Asya Düşüncesi ve Bilgeliği'nin ortak paydası ise yukarıda zikredilen 5 ana parçanın herbirinde de varolan yegane kavim olan Türklerin varlığıdır.
Evet, 21.Yüzyıl aynı zamanda Türklerin Yüzyılı olacaktır.
...............................................................................
"Bunun anlamı açıktır: “Türkiye’nin önümüzdeki elli yıllık stratejik yöneliminde somut bölgesel işbirliği projeleri ‘Türk dünyası ortak ekonomik bölge topluluğu’ kurulması başta olmak üzere, ortak stratejik yatırım projeleri Doğu’yla kurulacak yeni ilişki ağlarının geliştirilmesinde köprü rolü olmak durumundadır.
Bugün Doğu’nun yükselişi meselesini bir Rusya, bir Çin veya Hindistan’la sınırlı bir yükseliş olarak görmek ve meseleyi tarihsel ön yargılarla ele almak yanlıştır; Doğu’nun yükselişi Uzakdoğu’dan Asya’ya oradan Yakındoğu’ya kadar uzanacak bir değişim dalgasının yükselmesi demektir. Dolayısıyla bu yükseliş karşısında Batı merkezlerinin, Ortadoğu’yu yeni bir siyasi düzenlemeyle denetim altında tutmaya çalışmaları ‘yapıcı’ değil, bölgesel gelişmeye karşı ‘yıkıcı’ bir müdahale olmanın ötesine geçmemektedir. Ey Batı bu cinayeti gördük, ne yaptığını biliyoruz, ne yapacağımızı da… ” http://www.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder