Yavuz'un bilinmeyen yakarışı
Yavuz Sultan Selim'in Kahire'yi almaya giderken Kudüs'ü ziyaret ettiğini çoğu tarih kitabı yazmaz. Bu az bilinen ama merak uyandırıcı ziyareti bize en ayrıntılı bir şekilde aktaran kaynağımız Silahşor Tarihi (Feth-Nâme-i Diyâr-ı Arab) adlı yazma eserdir. Şimdi bu eserden hareketle Selim Şah'ın Kudüs'e doğru ayak izlerini takibe başlayalım.
1516 senesinin son günü ikindi vakti Kudüs'e ulaştı. Şehir önünde otağ kurdular. Adam gönderip Mescid-i Aksa hizmetçilerine Sultan'ın akşam namazını Mescid-i Aksa'da eda edeceğini bildirdiler.
Şah-ı Cihan biraz dinlendikten sonra tekrar ata bindi, Kudüs'e at sırtında girdi. Mescid-i Harem kapısında hürmeten attan indi, önce Kubbetu's-Sahra tarafına teveccüh etti. 55 adım yürüdü, merdivenlerin önüne geldi, 15 kademe merdiveni çıktı, sonra 61 adım atarak Kubbetu's-Sahra'nın kapısına vardı.
Namazdan sonra Kubbetus-Sahra'dan çıktı, hizmetçilerine inam ve ihsanlar dağıttı. Sonra Kubbetu's-Sahra'nın bulunduğu sofadan merdivenlerle aşağı indi, 150 adım atarak Harem avlusunu katedip Mescid-i Aksa'nın kapısına geldi. Hizmetçiler kâfurî mumlarla karşıladılar onu. Mescide girdiği anda gördü ki, tam 12 bin kandille Beyt-i Makdis'e ziynet vermişler.
Mescidin içinde 185 adım yürüdü, mihrabın önüne vardı. Bu sırada akşam namazı vakti girmiş olduğundan namazını mihrapta eda etti, sonra mihrabın iki tarafında bulunan iki sütunu (amudeyn) ziyaret etti. Biraz dinlenip tekrar mihrabın önüne geldi. Bu defa iki rekat hacet namazı eda etti. Bir müddet zikir ve Kur'an okumakla meşgul oldu. Ve elini açarak arz-i niyaz eyledi.
Neler söyledi? Hangi dileklerde bulundu? Allah'a nasıl yalvardı?
Bunları Silahşor Tarihi'nin satırlarından öğrendiğimiz için bahtiyar sayılırız. İşte başka kaynaklarda geçmeyen o yanık münâcât:
Dedi ey Hayy u Tuvâna vü Kerim/Senden özge kullarına yok Rahim
Beytini görmekliği çün ya Habib/Şükr ü minnet biz kula kıldın nasib
Lîk cürmüm bahrine yoktur kinâr/El götürdüm baş açup misl-i çınar
Umarım ben kulu red kılmayasun/Macerayı sehv add kılmayasun
Lutfun ile toylayasın ben kulu/Hem delalet kılasın doğru yolu
Eşiğine yüz sürüp kılıp penah/Baş açıp lütfun umar cümle sipah
Mağfiret kıl biz kuluna ya Ganî/Mahşer içre eyleme hor u denî
Umarız babına geldik rahmetin/Biz kula erişse nola şefkatin
Cümle alem halkına verip murad/Red kılıp birin komazsın bî-murad
Baş açuban babına geldik senin/Daima fi'li hatadur bendenin
Rahmetini umarız ey lütfu bol/İşimiz sağ eyle bizim etme sol
Askerime nusrat eyle ya İlah/Geldiler babına cümle rû-siyah
Yüzlerin ağ eyle Ahmed hakkıçün/Cibril'in ettiği takdis hakkıçün
Müstecâb eyle İlahi davetim/Özüne arz etmişim uş hâcetim
Yür ü gök ü Arş u Kürsi hakkıçün/Gazilerin seyf ü türsü hakkıçün
Mescid-i Aksa vü Makdis hakkıçün/Cibril'in ettiği takdis hakkıçün
“Kâbe kavseyni ev ednâ” hakkıçün/Cümle-i a'lâ ve ednâ hakkıçün
Mâh u hurşid ü felekler hakkıçün/Yer ü gök içre melekler hakkıçün
Âdem ü Şit ile İdris hakkıçün/Hürmüs'ün ettiği tedris hakkıçün
Sana ısmarlamışım ceyşim hemîn/Senden özge kullarıma yok emîn
Rahmet u lutfun senin çün oldu âm/Umarız vallahi biz her subh u şâm
http://qoshe.com/yeni-safak/mustafa-armagan/yavuz-un-mescid-i-aksa-daki-bilinmeyen-duasi/816841
Yavuz Sultan Selim'in Kahire'yi almaya giderken Kudüs'ü ziyaret ettiğini çoğu tarih kitabı yazmaz. Bu az bilinen ama merak uyandırıcı ziyareti bize en ayrıntılı bir şekilde aktaran kaynağımız Silahşor Tarihi (Feth-Nâme-i Diyâr-ı Arab) adlı yazma eserdir. Şimdi bu eserden hareketle Selim Şah'ın Kudüs'e doğru ayak izlerini takibe başlayalım.
1516 senesinin son günü ikindi vakti Kudüs'e ulaştı. Şehir önünde otağ kurdular. Adam gönderip Mescid-i Aksa hizmetçilerine Sultan'ın akşam namazını Mescid-i Aksa'da eda edeceğini bildirdiler.
Şah-ı Cihan biraz dinlendikten sonra tekrar ata bindi, Kudüs'e at sırtında girdi. Mescid-i Harem kapısında hürmeten attan indi, önce Kubbetu's-Sahra tarafına teveccüh etti. 55 adım yürüdü, merdivenlerin önüne geldi, 15 kademe merdiveni çıktı, sonra 61 adım atarak Kubbetu's-Sahra'nın kapısına vardı.
Namazdan sonra Kubbetus-Sahra'dan çıktı, hizmetçilerine inam ve ihsanlar dağıttı. Sonra Kubbetu's-Sahra'nın bulunduğu sofadan merdivenlerle aşağı indi, 150 adım atarak Harem avlusunu katedip Mescid-i Aksa'nın kapısına geldi. Hizmetçiler kâfurî mumlarla karşıladılar onu. Mescide girdiği anda gördü ki, tam 12 bin kandille Beyt-i Makdis'e ziynet vermişler.
Mescidin içinde 185 adım yürüdü, mihrabın önüne vardı. Bu sırada akşam namazı vakti girmiş olduğundan namazını mihrapta eda etti, sonra mihrabın iki tarafında bulunan iki sütunu (amudeyn) ziyaret etti. Biraz dinlenip tekrar mihrabın önüne geldi. Bu defa iki rekat hacet namazı eda etti. Bir müddet zikir ve Kur'an okumakla meşgul oldu. Ve elini açarak arz-i niyaz eyledi.
Neler söyledi? Hangi dileklerde bulundu? Allah'a nasıl yalvardı?
Bunları Silahşor Tarihi'nin satırlarından öğrendiğimiz için bahtiyar sayılırız. İşte başka kaynaklarda geçmeyen o yanık münâcât:
Dedi ey Hayy u Tuvâna vü Kerim/Senden özge kullarına yok Rahim
Beytini görmekliği çün ya Habib/Şükr ü minnet biz kula kıldın nasib
Lîk cürmüm bahrine yoktur kinâr/El götürdüm baş açup misl-i çınar
Umarım ben kulu red kılmayasun/Macerayı sehv add kılmayasun
Lutfun ile toylayasın ben kulu/Hem delalet kılasın doğru yolu
Eşiğine yüz sürüp kılıp penah/Baş açıp lütfun umar cümle sipah
Mağfiret kıl biz kuluna ya Ganî/Mahşer içre eyleme hor u denî
Umarız babına geldik rahmetin/Biz kula erişse nola şefkatin
Cümle alem halkına verip murad/Red kılıp birin komazsın bî-murad
Baş açuban babına geldik senin/Daima fi'li hatadur bendenin
Rahmetini umarız ey lütfu bol/İşimiz sağ eyle bizim etme sol
Askerime nusrat eyle ya İlah/Geldiler babına cümle rû-siyah
Yüzlerin ağ eyle Ahmed hakkıçün/Cibril'in ettiği takdis hakkıçün
Müstecâb eyle İlahi davetim/Özüne arz etmişim uş hâcetim
Yür ü gök ü Arş u Kürsi hakkıçün/Gazilerin seyf ü türsü hakkıçün
Mescid-i Aksa vü Makdis hakkıçün/Cibril'in ettiği takdis hakkıçün
“Kâbe kavseyni ev ednâ” hakkıçün/Cümle-i a'lâ ve ednâ hakkıçün
Mâh u hurşid ü felekler hakkıçün/Yer ü gök içre melekler hakkıçün
Âdem ü Şit ile İdris hakkıçün/Hürmüs'ün ettiği tedris hakkıçün
Sana ısmarlamışım ceyşim hemîn/Senden özge kullarıma yok emîn
Rahmet u lutfun senin çün oldu âm/Umarız vallahi biz her subh u şâm
http://qoshe.com/yeni-safak/mustafa-armagan/yavuz-un-mescid-i-aksa-daki-bilinmeyen-duasi/816841
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder