GÜNÜN KÖŞE YAZILARINDAN SEÇKİ
“İlk düşünürümüz Bilge Tonyukuk’a (646-726)
minnetle”
1 Şubat 2018
“Liberalizmin ve neo-liberalizmin tapınaklarında bu
sistemin iflas ettiğinin deklare edilmesine karşılık tüm ülkelerin “ne oluyor”
diye ciddi bir sorgulama sürecine girmemesi
oldukça ilginç.” http://www.gunes.com/yazarlar/omer-ozkaya/yeni-ekonomik-dinamikler-ve-turkiye-848733
“Her ekonomik kriz, yeni eko-sistemler, yeni eko-kültürler
ve eko-refleksler üretmektedir. Ve bunun sonucunda ekonomik sistemler
tartelasına yeni renk tonlamaları eklenirken, bunun panzehiri yeni sosyal
değerler de toplumsal geçişmeler yolu ile oluşmaktadır. Dolayısıyla ekonomik
krizlerin arzulanan sonuçları üretmesi her zaman gerçekleşmemektedir ve hatta
kitlelerin krize karşı bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.” http://www.gunes.com/yazarlar/omer-ozkaya/yeni-ekonomik-dinamikler-ve-turkiye-848733
“- İhracatın çift haneli artışını ithalat artışı ezip
geçti. Toplamda dış ticarette daha riskli bir tabloyla karşı karşıya
kaldık.
- Madalyonun bu yüzündeki olumsuzluğa rağmen ikinci
yüzünde iyi bir gelişmenin sonuçları görülüyor. Bu da, sanayi ürünleri içinde
teknolojik ihracatın artmaya başlaması ve toplamda teknolojik açığımızın küçük
oranda da olsa azalmaya başlaması. Bunun
arkasında elbette üretimin yapısındaki değişim yatıyor ve ihracat ve ithalat
rakamlarına da bir sonuç diye bakmak gerekiyor.”. http://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/1819434-dolu-dizgin-buyume-cifte-yonlu-kiskacta
“Türkiye’nin yeni dış politikasına çıpalanan da “ihya ve
inşa” stratejisi, düne göre daha örgütlü bir konuma geldi.
2011 yılında çıkartılan KHK ile esnek bir yapıya kavuşan
ve 150 ülkede faaliyet gösteren Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA)
eliyle bu süreç yönetiliyor.
TİKA ile yürütülen “Türk Tipi Kalkınma Modeli”; Orta Asya ve
Balkanlar’dan Afrika, Latin Amerika ve Pasifik adalarına kadar çok geniş bir
coğrafyaya ihraç yapıyor.”. http://www.haberturk.com/yazarlar/serpil-yilmaz-2155/1816491-suriyeyi-insa-ve-ihya-edecek-turk-modeli
“Devlet-vatandaş
ilişkileri, toplumsal işleyiş açısından devrim
niteliğinde adımlar atılmaya hazırlanıyor. Türkiye, artık vatandaşı kapı kapı dolaştıran ve devletin
karşısında güçsüz kılan bürokratik işleyişten, vatandaş odaklı bir işleyişe
adım atıyor.”. http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/serpil-cevikcan/tek-kapi-devrimi-yolda-2601637/
“Esasında İngiltere, isteksizce de olsa, Atlantikçi “eski”
yoldan artık ayrılması gerektiğini utangaçça kabul ediyor. İşte burada hem
Brexit sürecinde hem de sonrasında Türkiye çok önemlidir. Kuzey ve Güney enerji
ve ticari geçişlerini tutan, Avrasya ve Afrika pazarlarına uzanan bir Türkiye,
hiç şüphesiz ki yeni dünyayı okuyan her ülke için iş birliği yapılması zorunlu
bir ülkedir.”. http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cemil-ertem/yeni-arayislar-atlantik-ittifaki-2601645/
“Geldiğimiz noktada ABD'nin önünde iki yol var. Ya Rusya
ya Türkiye ile yakınlaşmak. Washington'daki derin odaklar nedeniyle Beyaz
Saray'ın Kremlin'le teması o kadar kolay değil. Dolayısıyla geriye Türkiye ile
uzlaşarak Suriye darboğazından kurtulmak kalıyor.
Bu hesabın tutması da ABD'nin PKK/ YPG/ PYD'den vazgeçip
ÖSO ile diğer Sünni grupları desteklemesine ve Suriye'nin bütünlüğünü
savunmasına bağlı.
Nitekim bunun
sinyallerini vermeye de başladı. Ne var ki
köprülerin altından çok sular aktı. Bu saatten sonra Türkiye'nin Suriye'de
Rusya'yı bırakıp ABD ile yoluna devam etmesi neredeyse imkânsız.
En büyük engel ise güven bunalımı. Bu yüzden ABD, sadece
Türkiye'nin çizdiği çerçeve içinde kalırsa Suriye'de kalıcı olabilir. Aksi
takdirde herkes tarafından dışlanacak ve düştüğü 'saçma durum'
kronikleşecektir.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/bercan-tutar/2018/02/01/abdnin-absurtlugu
“Henüz küresel ölçekte
olmasa bile buna doğru giden altın değerinde kurum
ve şirketlerimiz var Türkiye'de... Ne yazık ki bırakın itibarlarını
yönetmeyi, bilinirliklerini dahi gerektiği kadar sağlayamıyoruz.
Yığınca sebep arasında bu yazının konusu, şirketlerin kurumsal iletişimcilerinin kifayetsizliğidir. Bunların yetersizliği, şirketlerimizin marka sürecini yavaşlatıyor, krediye ulaşımı aksatıyor, daha uygun şartlarda ortaklık kurmasını engelliyor, halka açılma, hisse değeri, beşeri sermaye cazibesi, ihracat gibi alanlarda "potansiyellerine erişmesine" engel oluyor.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2018/02/01/kifayetsiz-kurumsalci
Yığınca sebep arasında bu yazının konusu, şirketlerin kurumsal iletişimcilerinin kifayetsizliğidir. Bunların yetersizliği, şirketlerimizin marka sürecini yavaşlatıyor, krediye ulaşımı aksatıyor, daha uygun şartlarda ortaklık kurmasını engelliyor, halka açılma, hisse değeri, beşeri sermaye cazibesi, ihracat gibi alanlarda "potansiyellerine erişmesine" engel oluyor.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2018/02/01/kifayetsiz-kurumsalci
“Hikâyeler (1)…
Beşeriyetin târihi sâdece bir
tecrübeler manzûmesi değildir. Beşeriyet, tecrübelerini bir şekilde
“hikâyeleştirir” de. O hâlde şöyle demek daha doğru olacaktır: Târih,
tecrübelerle onların hikâyelerinden oluşur.
Hikâye kavramını sâdece edebî
bir türü anlatmak için değil; en geniş manâsıyla kullandığımı belirtmeliyim. Türler değişiyor. Ama hikâye etme olgusu sâbit kalıyor. Meselâ
mitoloji bir tür hikâye etme tarzıdır. Mitolojilerle esaslı bir hesaplaşmaya
girişmiş olan modern bilimcilik; hikâye etmeyi
küçümsedi ve bir kavram olarak reddetti. Bunun yerine “bilimsel" sıfatlı
olarak “theoria”yı koydu. Modernler teoriyi, insan zihnini, yanılsamalarla dumûra
uğrattığına inandıkları hikâyelerden kurtaracak bir yenilik olarak selâmladı.
Ama gidişât öyle olmadı.”. https://www.yenisafak.com/yazarlar/suleymanseyfiogun/hikyeler-1-2043215
“Psikolojik bakımdan sağlam
insanların hayat karşısında cesur ve kabullenici oluşlarının yanı sıra bir
özellikleri de başına gelen kötü yaşam olaylarının nedenlerini salim kafayla
düşünme becerisi gösterebilmeleri.”. https://www.yenisafak.com/yazarlar/erolgoka/tas-olsaydim-erirdim-toprak-idim-2043221
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder