Duayen gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Karadeniz TV’de (KRT) canlı yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta, “Hz. Muhammed’in Hadislerinde Türkler” kitabının yazarı Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı konuk oldu. Prof. Dr. Kitapçı, Hz Muhammed’in Türkler hakkındaki sözlerini ortaya koyan çalışması ve yaptığı açıklamalarla izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Türk milleti, 'ilahi' bir senaryoda görevli
Ceviz Kabuğu’na konuşan Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı, “Türklere haksızlık edilmiştir. Hz.Muhammed, Levhi Mahfuz’daki Allah’ın onlara yazdığı alın yazısını okumuştur” dedi.
Türk İslam Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı, Türklerin ilahi bir senaryoyu gerçekleştirmek için görevli olduğunu söyledi. Bu iddiasını, Hz. Muhammed’in sahih hadislerinde yer alan Türklerle ilgili sözlerine dayandıran Prof. Dr. Kitapçı, “Kuran’da, gün gelecek kendilerine kitap gönderdiklerimiz emanete sahip çıkmayacak. Allah, mutlaka emanetine sahip çıkacak bir kavim gönderecektir diyor. İşte o kavim Türk milletidir” diye konuştu.
Türklerin Allah’a ve Kuran’a karşı tarihin hiçbir döneminde küfür içinde olmadıklarını hatırlatan Zekeriya Kitapçı, Peygamberin sahih hadislerinin kaynağının da Kuran olduğunu belirtti. Kitapçı, “İlahi bir kaynak olmazsa bu sözleri açıklayamazsınız. Yoksa Türklerin tarih sahnesinde olmadığı bir dönemde kim neden uydursun, onları yücelten bu sözleri neden söylesin” dedi.
Duayen gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun Karadeniz TV’de (KRT) canlı yayınlanan Ceviz Kabuğu programında bu hafta, “Hz. Muhammed’in Hadislerinde Türkler” kitabının yazarı Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı konuk oldu.
Prof. Dr. Kitapçı, Hz Muhammed’in Türkler hakkındaki sözlerini ortaya koyan çalışması ve yaptığı açıklamalarla izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Hulki Cevizoğlu: “Hz. Muhammed’in Hadislerinde Türkler” adlı kitabınızda, peygamberimizin Türklere övgüleri olduğunu yazıyorsunuz. Pek çok insan bunu ilk kez duyuyor. Bazı kesimler, Türk milliyetçiliğinden söz edilmesinin ümmetçiliğe ters oluğunu, dinimize göre bunun “ırkçılık” sayılacağını, peygamberimizin ırkçılığa karşı olduğunu söyleye geldi yıllardır. Oysa siz tam tersini belgeliyorsunuz. Aslında bu “ırkçılık” sorusu Hz.Muhammed’e de soruluyor ve ilginç bir yanıt geliyor. Açıklamalarınız bu yüzden çok önemli. Kaynak aldığınız hadisler sahih (gerçek, güvenilir) hadisler mi?
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Sahih, doğru hadislerdir. Güvenilirliğinden şüphe olmaması gereken hadislerdir. Bu demek değildir ki, Peygamberin Türkler hakkında uydurma hadisleri de yok. Ama bizim kitapta verdiklerimizin kaynakları, dipnotları, her şeyi var. Kimse şüphe duymasın.
Hulki Cevizoğlu: Tarihçiler ve özellikle Türk tarihçileri bu konuyu bize anlatmak için niye çaba harcamamış? Yüzlerce yıldır niçin gizlenmiş?
“Türk tarihi hakkında 40 paralık bilgileri yok”
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Kitabımı yazarken bu hadisler varsa, bu hadislere nasıl bakmak lazım diye düşündüm. Bunların ortaya konmasında fayda vardır diye düşünüyorum.
Türk tarihçilerine de söyleyecek çok sözlerimiz var. İlahiyat fakültelerindeki tefsir ve hadis uzmanlarını da buna dâhil etmek lazım. İslam’da Türklerle ilgili sözler, Kuran’ı Kerim’de de var. Peygamber’in sözlerinin temelinde bu var. Kırk senedir bu hadislerin peşinde biri olarak, bir kere daha söylüyorum, bu hadislerin özünde, Hz. Peygamberin sözlerinin özünde Kuran vardır. Aksi halde söylemesi zaten mümkün değildir.
Milletin bu manevi yönünü ortaya çıkaracak bir ilim adamının çıkmaması etnik yaklaşımdır. Kuran-ı Kerim’in Türk Milleti hakkındaki ilahi mesajları yüzyıllarca dile getirilmemiştir. İslam alimleri bu tür ayet ve hadislere başka gözle bakmıştır. Türkiye’de her kelime doktrin haline getirilmiştir. İslam, Türk, millet... Hepsi bu hale getirildi. Bu kelimeler milletin varlığıdır, ırkçılık değildir. Türk Milletine haksızlık edilmiştir. Hz.Muhammed, Levhi Mahfuz’daki Allah’ın Türk Milletine yazdığı alın yazısını okumuştur.
Hulki Cevizoğlu: Atatürk ırk milliyetçilinden değil, kültür milliyetçiliğinden söz ediyordu. Hz. Muhammed de bundan bahsetmiş sizin söylediklerinizden anladığımıza göre. Doğru mudur?
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Evet doğrudur. Allah’ın Türk milletine Kuran’ı Kerim’de yazdığı yazgıyı ortaya koymamışlardır. Niye bunu yaptılar? Çünkü birçok İslam âliminin Türk milletinin muazzam tarihi hakkında kırk paralık bilgisi yoktur.
“Allah, Türkleri emanetine vekil kıldı”
Hulki Cevizoğlu: Acaba Hz. Muhammed’in hadislerinin bu millete anlatılmamasının nedenlerinden biri de, “Anlatırsak Türkiye’ye şeriat gelebilir” düşüncesinden mi kaynaklanmıştır?
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Ben bu şekilde değerlendirilmesini uygun görmüyorum. “Allah mutlaka bir kavim gönderecektir” diyor Kuran’da. “Bir zaman gelince Müslüman Arapların Allah’ın ayetlerine sahip çıkmayacağını” ortaya koyan ayetleri var. En’am suresinde bu... Bu ayeti her şeyden önce Müslüman Türk milleti, evlerine levha olarak yazdırıp asmalıdır. “Onların yerine biz bu irademizi gerçekleştirmek üzere vekil kılarız” diyor. Allah, Türk kavmini vekil kıldı.
“Bunların küfürle en ufak bir ilgisi olmayacaktır” diyor. Hakikaten Türk milletinin geçmişine bakınca Türk milletinin bu emanetten yüz çevirme hadisesi yoktur. Hz. Peygamber, “Cenabı Allah Türkleri bana yardımcı gönderdi” diyor.
Kuran’da adı geçen kavim Türk’tür. İslam alimleri bu kavmin adını koymuyor!
Hulki Cevizoğlu: Bir izleyicimiz, sizin bu açıklamalarınızı “ilerleyen zamanda ortaya çıkacak Yahudi Müslüman savaşında, Türkleri ön plana çıkarma planının parçasıdır” olarak yorumluyor ve sizi eleştiriyor.
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Benim bu konuda ilmi düşüncelerim var. Böyle bir savaşın olacağı konusunda... Bu Kuran’ın ifadesidir. “Yahudilerin karşısına Anadolu’dan bir fırtına esecektir” diyor. Ben bunu bir ilahi senaryo olarak görüyorum. Bu ilahi senaryo uygulanacaktır. Bu işte Armagedon falan olarak da telaffuz ediliyor. Ancak bir planın parçası değilim.
Türkiye’de ilmin çetecileri tarafından ağzına pranga vurulan insanlardan biri de benim. (Prof. Kitapçı burada gözyaşlarını tutamıyor ve ağlıyor...)
“Zülkarneyn, Oğuz Han’dır”
Hulki Cevizoğlu: Kuran’da geçen Zülkarneyn’in Türk olup olmadığı soruluyor. Bazıları da bunun bir kuş olduğunu ileri sürüyor.
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Zülkarneyn, “Zamana hükmeden adam” demektir. Zülkarneyn, Türk kağanıdır. Oğuz Han’dır. Türk Milleti’nin ilk atasıdır. Hz. İbrahim’in torunu ile evleniyor. Soyuna İbrahimilik girmiştir. Zülkarneyn, Turan yurdunda ayağa kalkmıştır.
Hulki Cevizoğlu: Siz Turancı mısınız?
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Ben Turancı değilim ama tarihi mirasımdır. Kızıl elmacıyım. Kızıl elma bir hedeftir. Peygamberin hedefi de budur.
Çanakkale, İstanbul’un fethi ve Atatürk...
Hulki Cevizoğlu: Peygambere “kişinin kavmini sevmesi ırkçılık mıdır” diye soruluyor. O da “Hayır değildir ancak kendi ırkından biri zulüm yapıyorsa buna ses çıkarmaması zulümdür” diyor.
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Peygamber efendimiz kimsenin ırkını inkâr etmemiştir. Ben bu zamanda anlamıyorum etnik kimliklerin yok sayılmasını. “Bilal” dememiştir, “Bilal-i Habeşi” demiştir mesela. Habeşi onun etnik kimliğini ortaya koymuştur.
Hulki Cevizoğlu: “Malazgirt, Çanakkale, İstanbul’un fethi ve Atatürk’le ilgili hadisler de var” diyorsunuz...
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Peygamberin bir Türk milleti ile ilgili bir de Türk milletinin belli başlı tarihi olayları hakkında sözleri var. Malazgirt’le ilgili hadisler var. Hz. Peygamber tabi bunun adını Malazgirt diye koymamıştır. Bir hadisinde coğrafi durumunu öyle güzel ifade etmiştir ki asıl ifadenin Malazgirt olduğu konusunda en ufak bir şüphe kalmaz.
Bir barıştan bahsediyor aleyhis selatu vesselam. “Siz Rumlarla...”, burada maksat Bizans; “sulh edersiniz. Onlar bu barışı bozarlar sonra yine savaş edersiniz. Sonra yine bozarlar. Daha sonra bunlarla tepelerle kaplı bir meydanda karşılaşırsınız.”
Burada Cenabı peygamber yaptıklarını anlatıyor. “Rumlar der ki biz kazanacağız, Müslümanlar der ki biz kazanacağız. Bu harplerde Müslümanlar zaferi kazanır. Bu kan gövdeyi götüren harplerde Rum ordularının çok fazla askeri yoktur” diyor. Malazgirt’te de yoktu gerçekten.
Hulki Cevizoğlu: Çanakkale Savaşı ile ilgili hadis nedir?
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Burada da yine Müslümanların vakti zamanı geldiğinde Rumlarla yapacağı savaştan bahsediyor. “Müslümanlar ölüm kalım savaşı verecek Rumlarla... Öncü bir fedai gönderirler. Bunlar gece oluncaya kadar çarpışırlar. Neticede onlar geri dönerler. İki ordu da hiç galip değildir. İki tarafında öncü birlikleri yok olmuştur. Müslümanlar ikinci bir öncü grup daha gönderirler. Gece oluncaya kadar çarpışırlar. Ancak ikinci taraf da galip gelemez. Sonra Müslümanlar galip gelmeden dönmeyecek üçüncü bir grup gönderir. Yine galip gelemezler. 4. gün geldiğinde Müslümanlar bir kez daha hücum ederler. Allah da Müslümanlara yardım eder. Onlara çok büyük zarar verirler” diyor.
Hulki Cevizoğlu: “İstanbul’un fethi ile ilgili hadis sahih midir?” diye soruluyor.
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: “İstanbul, yeminle fethedilecektir. Orayı fetheden gerçek komutan, ne ulu komutan, onun askerleri de ne ulu, ne mübarek askerler” diyor Hz. Peygamber. Sahih bir hadistir. Onun bu sözünden öte İstanbul’u bir devlet başkanı olarak taktik hedef olarak göstermesi de önemlidir.
Fetih Kapıları ardına kadar açıldı
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Sahabiler bir gün “Biz çakmak çakmak parlayan bir taş bulduk. Kıramıyoruz, onun için de hendek kazmada ilerleyemiyoruz” diyorlar. Bunu Hz. Ömer’in oğlu anlatıyor. Peygamber efendimiz gidiyor bir kez vuruyor taşa ve “İran’ın kapıları bana açıldı. Fetih kapıları açıldı” diyor. Bir kez daha vuruyor “Rum’un kapısı da bana açıldı. Cenabı hak, kırmızı çehrelileri bana yardımcı olarak gönderdi” diyor. Kırmızı çehreliler Türkler... Bunun gibi bir hadis daha var. “O kırmızı çehrelilere müjde olsun. İnsanlar kırılsalar da Allah onlara vaat ettiğini verecektir.” “Sizden sonra asıl müminler onlarla (Rumlarla) çarpışacaktır. Peygamber de aynen okuyor. ” Onlar Allah yolunda çarpışanlar “ diyor... Maide suresinde 54. ayetteki sözler bunlar aynen... Kuran’dan aldığı sözler var. İlahi kaynaktan rivayet edilmese, sıradan bir Arap neden uydursun bunları?
Hz. Muhammed: Onlar altın devri yaşatacak
Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı: Araplar tüccar bir millettir. Hz. Peygamberin bu ticaret yıllarına dayanır Türklerle tanışması. Bu tanıma, tüm Arap aristokratları ve ticaret yapanları için de geçerlidir. Merhum Prof. Muhammed Hamidullah, Hz. Peygamberin Türkçe kelimeler bildiğini de bana söyledi. Hz. Muhammed döneminde İran, Bizans var... Peygamber bunların yok olacağını söylüyor. Türklere gelince, Türklere dokunulmaması gerektiğini söylüyor. Hz. Peygamber İslamiyet’in Türkler sayesinde altın bir devir yaşayacağını ifade etmiştir. İran’ı Bizans’ı karşısına almış ama, buna karşın Göktürk’lerle karşı karşıya gelmemiştir. Bu da bir yorumdur tabii... Arap milli şuuru karşısında, İran milli şuurunun karşısında bizim milli şuurumuz neden çıkmıyor? Bu milletten, geçmişinizden tarihi varlığınızdan korkmayın! Türk milleti ilahi bir görevi yerine getirmiş bir millettir.
Yeniçağ Gazetesi, 22 Ekim 2012, Pazartesi, s.1
(http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=74519) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder