21 Mart 2020 Cumartesi

1 EYLÜL 1922. 12 EYLÜL 1922


1 EYLÜL 1922


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ORDULARI!

Afyonkarahisar - Dumlupınar büyük meydan muharebesinde zalim ve mağrur bir ordunun asıl muharebe birliklerini inanılmayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve necip milletimizin fedakârlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk Milleti, istikbalinden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanlarındaki maharet ve fedakârlıklarınızı, yakından müşahade ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine vasıta olmak görevimi durmadan ve sürekli bir şekilde yerine getireceğim.

Başkumandanlığa tekliflerde bulunulmasını cephe kumandalığına emrettim. Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin fikrî güçlerini, kahramanlık ve vatanseverliğini, birbirleriyle yarışırcasına göstermeye devam eylemesini talep ederim.

Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Başkumandan Mustafa Kemal 1 Eylül 1338 ( 1922 )



12 EYLÜL 1922


Mustafa Kemal Paşa, İzmir’in kurtuluşundan sonra, bu kutlu zafer için Türk milletine bir beyanname yayınladı ve şöyle dedi:

            “Büyük ve Asil Türk Milleti

Ordularımız, 9 Eylül 1922 sabahı İzmir’imizi ve yine 9 Eylül 1922 akşamı Bursa’mızı muzafferen kurtardılar. Akdeniz askerlerimizin zafer nameleriyle dalgalanıyor. Asya İmparatorluğuna yeltenen küstah bir düşmanın muharebe meydanlarına gelmek cesaretinde bulunan ordu kumandanları ile kumanda heyetleri günlerden beri Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin harp esiri bulunuyorlar. Düşmanın başkumandan tayin ettiği General Trikopis birçok gece ve gündüz ümitsiz muharebelerden ve olası çarelerden tecrübe ettikten sonra nihayet maiyetindeki general ve erkân harbiyeleri ve kumanda ettiği ordunun elinde kalabilen mevcuduyla teslim oldu. Eğer Yunan Kralı da bugün esirlerimiz arasında bulunuyorsa, bu hükümdarların şiarı esasen yalnız milletlerinin sefalarına iştirak etmek olduğundan muharebe meydanlarının felaketli günlerinde onların saraylarından başka bir şeyi düşünmemek tabiatlarındandır.

Batı fabrikalarının çelik zırhlarıyla kaplanan muazzam Yunan orduları artık Anadolu dağlarında zabitleri tarafından terk edilmiş zavallı sürüler, cinayetlerinden ürkerek, kudurmuş kitleler ve ağaç diplerinde kalmış dermansız yaralılardan ibaret kaldı. Düşman ordularının harp malzemelerinin hemen hemen üçte ikisi itibariyle topraklarımızdadır.

Düşmanın esirlerden başka insan zayiatının yüz binden ne kadar fazla olduğunu tayin etmek zordur. Fakat resmi salahiyet ile milletimize açıklarım ki bizim insan zayiatımız ¾’ü hafif yaralı olmak üzere on bin nüfusa baliğ olmaktadır.

Büyük Türk milleti! Ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlarımıza dehşet, dostlarımıza emniyet verecek bir kemal ile tezahür etti. Millet orduları 14 gün zarfında büyük bir düşman ordusunu imha ettiler. 400 km’lik fasılasız bir takip yaptılar. Anadolu’daki bütün işgal edilmiş topraklarımızı geri aldılar. Bu büyük zafer münhasıran senin eserindir. Çünkü İzmir’imizi siyasi beklentileri sonucunda adeta sevinerek düşmana teslim eden heyetlerle milletin hiçbir münasebeti yok idi. Bursa’mızı istila eden Yunan kuvvetleri ise ancak imparatorluğun askeri teşkilatıyla, her işte birlikte hareket ederek muvaffak olmuşlardı. Vatanın hulasa milletin ve iradesi kendi mukadderatı üzerinde kayıtsız şartsız hâkim olduğu zamandan başlamış ve ancak milletin vicdanından doğan ordularla müsbet ve kat-i neticelere ayırmıştır.

Büyük ve necip Türk milleti! Anadolu’nun kesin zaferini tebrik ederken sana İzmir’den Bursa’dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selametini de takdim ediyorum.” 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi. Başkomutan Mustafa Kemal. 12 Eylül 1922

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder