1 EYLÜL 1922
TÜRKİYE BÜYÜK
MİLLET MECLİSİ ORDULARI!
Afyonkarahisar
- Dumlupınar büyük meydan muharebesinde zalim ve mağrur bir
ordunun asıl muharebe birliklerini inanılmayacak kadar az bir zamanda imha
ettiniz. Büyük ve necip milletimizin fedakârlıklarına layık olduğunuzu
ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk Milleti, istikbalinden emin olmaya
haklıdır. Muharebe meydanlarındaki maharet ve fedakârlıklarınızı, yakından
müşahade ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine vasıta
olmak görevimi durmadan ve sürekli bir şekilde yerine getireceğim.
Başkumandanlığa
tekliflerde bulunulmasını cephe kumandalığına emrettim. Bütün arkadaşlarımın
Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak
ilerlemesini ve herkesin fikrî güçlerini, kahramanlık ve vatanseverliğini,
birbirleriyle yarışırcasına göstermeye devam eylemesini talep ederim.
Ordular! İlk
hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Başkumandan Mustafa Kemal 1 Eylül 1338 ( 1922 )
12 EYLÜL 1922
Mustafa Kemal
Paşa, İzmir’in kurtuluşundan sonra, bu kutlu zafer için Türk milletine bir
beyanname yayınladı ve şöyle dedi:
“Büyük ve Asil Türk Milleti
Ordularımız, 9
Eylül 1922 sabahı İzmir’imizi ve yine 9 Eylül 1922 akşamı Bursa’mızı muzafferen
kurtardılar. Akdeniz askerlerimizin zafer nameleriyle dalgalanıyor. Asya
İmparatorluğuna yeltenen küstah bir düşmanın muharebe meydanlarına
gelmek cesaretinde bulunan ordu kumandanları ile kumanda heyetleri günlerden
beri Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin harp esiri bulunuyorlar.
Düşmanın başkumandan tayin ettiği General Trikopis birçok gece ve gündüz
ümitsiz muharebelerden ve olası çarelerden tecrübe ettikten sonra nihayet
maiyetindeki general ve erkân harbiyeleri ve kumanda ettiği ordunun elinde
kalabilen mevcuduyla teslim oldu. Eğer Yunan Kralı da bugün esirlerimiz
arasında bulunuyorsa, bu hükümdarların şiarı esasen yalnız milletlerinin
sefalarına iştirak etmek olduğundan muharebe meydanlarının felaketli günlerinde
onların saraylarından başka bir şeyi düşünmemek tabiatlarındandır.
Batı
fabrikalarının çelik zırhlarıyla kaplanan muazzam Yunan orduları artık Anadolu
dağlarında zabitleri tarafından terk edilmiş zavallı sürüler, cinayetlerinden
ürkerek, kudurmuş kitleler ve ağaç diplerinde kalmış dermansız yaralılardan
ibaret kaldı. Düşman ordularının harp malzemelerinin hemen hemen üçte ikisi
itibariyle topraklarımızdadır.
Düşmanın
esirlerden başka insan zayiatının yüz binden ne kadar fazla olduğunu tayin
etmek zordur. Fakat resmi salahiyet ile milletimize açıklarım ki bizim insan
zayiatımız ¾’ü hafif yaralı olmak üzere on bin nüfusa baliğ olmaktadır.
Büyük Türk
milleti! Ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlarımıza dehşet, dostlarımıza
emniyet verecek bir kemal ile tezahür etti. Millet orduları 14 gün zarfında
büyük bir düşman ordusunu imha ettiler. 400 km’lik fasılasız bir takip
yaptılar. Anadolu’daki bütün işgal edilmiş topraklarımızı geri aldılar. Bu
büyük zafer münhasıran senin eserindir. Çünkü İzmir’imizi siyasi
beklentileri sonucunda adeta sevinerek düşmana teslim eden heyetlerle
milletin hiçbir münasebeti yok idi. Bursa’mızı istila eden Yunan kuvvetleri ise
ancak imparatorluğun askeri teşkilatıyla, her işte birlikte hareket ederek
muvaffak olmuşlardı. Vatanın hulasa milletin ve iradesi kendi mukadderatı
üzerinde kayıtsız şartsız hâkim olduğu zamandan başlamış ve ancak milletin
vicdanından doğan ordularla müsbet ve kat-i neticelere ayırmıştır.
Büyük ve necip
Türk milleti! Anadolu’nun kesin zaferini tebrik ederken sana İzmir’den
Bursa’dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selametini de takdim ediyorum.”
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Reisi. Başkomutan Mustafa Kemal. 12 Eylül 1922
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder