18 Ağustos 2018 Cumartesi

MÜZİĞİN ZARARLARI... (Kaynak; Osmanlı arşivleri)

MÜZİĞİN ZARARLARI... 
(Kaynak; Osmanlı arşivleri)

Nasıl yani?

Rast makamı; spazm çözücü özelliğiyle spastik ve otistik hastalara etki eder. Gece yarısı ve seher zamanı dinlenmesi etkisini arttırır.

Saba makamı; şişmanlık, uykusuzluk, yüksek nabız, kas ağrıları ve beyin nöronlarına olumlu etki eder. Seher vakti dinlenmesi etkisini arttırır.

Nihavent makamı; kramp, bel ağrısı, tansiyon ve akıl hastalıklarına iyi gelir, sabah dinlenmesi etkisini arttırır. İkindi vakti dinlenmesi etkisini arttırır.

Zen güle makamı; kalp hastalıkları, menenjit ve beyin hastalıklarına iyi gelir, akşam vakti dinlenmesi etkisini arttırır. Gün batarken dinlenmesi etkisini arttırır.

Uşşak makamı; sevgi yeşertir, uyku ve ıstırahat için birebirdir. Gün battıktan sonra dinlenmesi etkisini arttırır.

Büzük makamı; Gün doğumu ile kuşluk vakti arası, beyin hasarı neticesinde doğan hastalıklara iyi gelir, boyun, boğaz, göğüs, ciğer hastalıklarına iyi gelir.

Irak makamı; kuşluk ve ikindi vakti tesirlidir, saldırganlığı dindirir, nekrotik hastalara iyi gelir, spiritüel tesiri görülür.

Neva makamı; üzüntüyü giderir, lezzet, cesaret, ve kuvvet empoze eder, gece dinlenmesi etkisini arttırır.

İsfahan makamı; güven, uyum sağlama, zihin açıklığı, hatıraları tazeleme özelliği vardır, yatsı vakti dinlenmesi etkisini arttırır.

Hicaz makamı; kemiklere, böbreklere, ürogenital bölgelere iyi gelir, tevazu empoze eder, yatsı ile sabah arası dinlenmesi etkisini arttırır.

Zirefgend makamı; sırt ve mafsal ağrılarına krampa iyi gelir, kısmı felç, kalça ve sağ omuza etkilidir, uyurken dinlenmesi etkisini arttırır.

Rehavi makamı; baş ağrısı, burun kanaması, ağız çarpıklığı, balgam, mide ve basen için etkilidir, doğuma yardımcı olur, seher vakti dinlenmesi etkisini arttırır.
Hüseyni makamı; güven ve kararlılık duygusu verir otistik hastalara çok iyi gelir, sabah güneş doğduktan sonra dinlenmesi etkisini arttırır. 
Acemaşiran makamı; Kemiklere ve yağ oranının dengelenmesine yardımcı olur, ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği vardır, kuşluk vakti dinlenmesi etkisini arttırır.

Ne oldu şaşırdınız mı?

Başlık ne perhiz, içerik ne lahana turşusu mu? 
Olumlu tesirleri olabilen her gücün, olumsuz tesirleri de vardır değil mi?

Sağ omzunuza dahi nokta atışı yapabilen ses tınısı, romatizmanızı azdıramaz mı, şehvetinizi ya da öfkenizi isyanınızı ayağa kaldıramaz mı?

Pop ya da arabesk hiphop, rock ya da Türkiye'de yaygın olarak ve rağbet gören müzikleri dinleyen insanlara dikkat edin...

Ülkemizde ve dahi bir çok ülkede nasıl profesyonel bir tehlikedir müzik piyasası? 
Kaç hastalığın, kaç cinnetin, cinayetin, intiharın, kaç ayrılığın, kaç gayri meşru ilişkinin, kaç reklamın, kaç istemdışı refleksin sebebi oluyor bu tınılar acaba?

Yüzyıllardır seslerin insanlar üzerindeki fiziksel ve duygusal etkileri anadoluda çok etkin bir şekilde kullanılıyor.
Bundan yüzyıl kadar önce ilim göçünün en büyük sebebi olan harf inkilabı ve talan edilen ilmi arşivlerimiz elimizdeki hazineleri değersiz birer paçavra olmasını sağladı.

Bunlardan istifade eden Avrupa ve Amerika ise laboratuvar ortamında keşfettiği gibi günün belli saatlerinde 20 desibelin altında veya 120 desibelin üstünde atmosfere bıraktığı ses ritimleri ile insanların kalp ritimlerini bozuyor, algısal zayıflama ve obsesif kompulyüs ve disleksi'nin yaygınlaşmasını sağlıyor, uyku düzenlerini bozuyor ve anksiyete bozukluklarını elde ediyor en nihayetinde tahammülü dar ve agresif bir toplum profilini muhafaza ediyor.

Mateessüf...

Bunları neden mi yazıyorum?

Tekirdağ'da, Bilecikte, Bursa'da Ecdadımız Şifahanelerde yüzyıllardır şimdi adını ALTERNATİF TIP koydukları binlerce yıllık KADİM TIP unsurları kullanılıyordu.
Sesle tedavi
Suyla tedavi
Renkle tedavi
Taşla tedavi
Kurânla tedavi
Zikirle tedavi
Hacamatla tedavi
Sülükle tedavi
Akapunkturla tedavi
Çakra ve Bioenerji ile tedavi
Bitki ile tedavi vs..

Gelin bir tanım yapalım; bugün dünyada silahtan sonra en çok satan şeyin ilaç olması modern tıbbın en karanlık yüzünü inşa ediyor, yoksa teknoloji ile harmanlansa bu kadim tedaviler; 50 yıl öncesine nazaran mevcut hastalık sayısı 100 katına çıkmazdı.

İsrail dünyada en az kanserin görüldüğü ülkedir.
Neredeyse oranı milyonda bir'dir.

Bunun iki somut sebebi var;
1- Dünyanın şah damarını kesip her yere GDO'lu tohum satarken, kendileri her gıdanın orjinal halini korurlar.
2- Bugün bizde adını alternatif tıp koydukları yani altındaki referansları boşaltıp hurafe gibi lanse ettiği tüm bu yukarıda bir kısmını listelediğim Kadim tıp tekniklerini kullanırlar.

Gelin son bir tanım daha yapalım ; ilaçların neredeyse % 90'ı bitkisel menşe'lidir.
Bir bitki EHLİ tarafından tatbik edilince ALTERNATİF, aynı bitki kimyasal işlemlerden geçip, yan etkilere sahip olup, bir kapsüle girip, bir reçeteye yazılıp parayla satılınca MODERN tıp öyle mi..?
Öyleyse susalım hadi 1-2-3 tıp 🤐

Bizden çaldıkları sadece topraklarımız değil, kutsal emanetler değil, yeraltı zenginliklerimiz değil, koskoca bir medeniyetin bin yıllık ilmî birikimini de çaldılar yüzyıl önce..

Neden mi yazıyorum bunları? 
Bilelim ve teyakkuzda olalım diye..

Hikmet Hocaoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder