MATEMATİK YETENEĞİ / KAFASI / ZEKASI
OLMAYANLAR İÇİN
“OKULU BİTİRİNCEYE KADAR ZORUNLU MATEMATİK ÖĞRETİMİ” SORUNU
Bülent
Ağaoğlu
14-16,
24.6.2019
İçindekiler
GİRİŞ
Okulu
bitirinceye kadar zorunlu matematik öğretimi;
·
Dünyada
çözüme kavuşturulamamış,
·
Gereken
düzeyde sorgulanmamış,
·
Derinlemesine
düşünülmemiş incelenmemiş
·
Hakkında
sorular sorulmamış,
·
Üstüne
gereken düzeyde gidilmemiş
çok önemli
bir sorun.
Beyin, zihin
yapıları itibariyle Matematikte anlama sorunu yaşayanlar için İnsanları zorunlu
matematik eğitimine tabi tutmak, çözümler üretmemek yüzyılların bir acısıdır.
“Hangisinin Sistemi Daha Doğru? Farklı Ülkelerde
Okullarda Okutulan Zorunlu ve Seçmeli Dersler.”. 7.10.2018. https://onedio.com/haber/hangisinin-sistemi-daha-dogru-farkli-ulkelerde-okullarda-okutulan-zorunlu-ve-secmeli-dersler-843146
Bakan Selçuk: Öğrenciler matematik dersi almadan üst
sınıfa geçemez. 20.5.2019. https://www.trthaber.com/haber/egitim/bakan-selcuk-ogrenciler-matematik-dersi-almadan-ust-sinifa-gecemez-416284.html
NİÇİN YAZDIM
1958 doğumluyum.
Öğrenim hayatım boyunca matematik derslerinde başarısızdım. Bundan dolayı
bir kaynakça hazırladım: Matematik Sorunumuz Kaynakçası (Mart 2010). https://www.beyaznokta.org.tr/cms/images/198MatematikSorunumuzKaynakcasi.doc
Uzun yıllar sonra disleksili olduğumu fark ettim. Bu sebeple Disleksi
Kaynakçası hazırladım. (Mart 2014. http://leventagaoglu.blogspot.com/2017/07/disleksi-kaynakcas.html
)
13 Haziran 2019’da T24 teki haberi gördüm. Matematik
dersi kaç yaşına kadar alınmalı? https://t24.com.tr/haber/matematik-dersi-kac-yasina-kadar-alinmali,825620
Bunun üzerine çalışmamı hazırladım.
ÇÖZÜM
Öneriler kısmında yer alanlar uygulandıktan sonra dokümanlar hazırlanmalı
yapılacak çalıştay sempozyum ve şuralar ile öneriler ortaya
konulmalıdır.
SONUÇLAR
·
Okulu bırakma, Okul başarısızlığı. (“ABD'de lise
öğrencilerinin yüzde 20'si diploma almadan okulu bırakıyor. Dile getirilen en
büyük akademik neden ise matematikte başarısız olmak.”. https://t24.com.tr/haber/matematik-dersi-kac-yasina-kadar-alinmali,825620
·
Yaratıcılığın körelmesi,
·
Yeteneklerin gelişmesinin engellenmesi,
·
Öğrencinin potansiyelini değerlendirilememesi, geliştirilememesi.
·
Sözel
düşünce yeteneklerini köreltme,
·
Başarısızlık
duygusu, kısırdöngüsü,
·
Kabus,
·
Travma,
·
Kaygı,
·
Psikolojik sorunlar, depresyon, bunalım, ruhun altüst olması,
·
Korku,
·
Aşağılık kompleksi,
·
Özgüvensizlik,
·
Takıntı,
İSTATİSTİK DAYANAKLAR
1/ %7 Gerçeği
Çok az
insanda sanat yeteneği vardır. Matematik de böyle bir alandır. (“Hacker,
"İnsanların yaklaşık yüzde 7'sinin matematik konusunda doğal yeteneği var.” https://t24.com.tr/haber/matematik-dersi-kac-yasina-kadar-alinmali,825620
Bu gerçek ortadayken neden tüm öğrencilere öğrenim hayatları boyunca
zorunlu olarak matematik dersi verilmektedir?
(“Matematik ve Sanat Hakkında. 25 ŞUBAT 2016.” http://www.pranaegitim.com/sanat-hakkinda/
2/ %3-6 Gerçeği
Matematik Öğrenme Bozukluğu Nüfusun %3-6’sında Görülüyor
Bu gerçek ortadayken Matematik Öğrenme Bozukluğu olan tüm
öğrencilere öğrenim hayatları boyunca zorunlu olarak matematik dersi
verilmektedir?
Nüfusun
ortalama %5-15’i arasında öğrenme güçlüğü sorunu vardır. “A staggering 5 to 15
percent of Americans—14.5 to 43.5 million children and adults—have dyslexia, a
learning disability that makes it difficult to read, write, and spell, no
matter how hard the person tries or how intelligent he or she is.”. http://www.ldonline.org/article/10784/
“Matematik bozuklukların yaygınlığı konusunda daha az
çalıŞma yapılmıŞtır
göstermektedir. Buna göre, okul çağındaki çocukların
yüzde 5 ila 8‟inde matematik
bozuklukların bir türüne rastlamak mümkündür (Geary,
2004; Lyon ve ark. 2003).
Bu oran, aynı zamanda okuma bozukluğu ve ADHD de yaŞayanlar
hariç
tutulduğunda yüzde 1‟e düŞmektedir. Çoğu çalıŞmada
cinsiyet farkı anlamlı
bulunmamıŞtır. DSM-IV‟te matematik bozukluğunun
sıklığı %1 olarak verilmekle
birlikte, farklı ülkelerde normal popülasyonda yapılan
çalıŞmalarda %3–6 oranında
görüldüğü bulunmuŞtur (Lewis ve ark. 1994; Gross-Tsur
ve ark 1996; Shalev ve ark.
2001). Prior ve arkadaŞları (1999), aritmetik bozukluk
yaŞayan 7 ve 8 yaŞındaki
çocukların %57‟sinin 4 sene sonra yine aritmetik
bozukluk yaŞadığını kanıtlamıŞtır.”. http://acikerisim.deu.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/20.500.12397/7156/286526.pdf?sequence=1&isAllowed=y
3/ %40
Gerçeği
Who’s afraid
of math? Study finds some genetic factors. Date: March 17, 2014 Source: Ohio
State University. “Yeni bir matematik kaygısı çalışması, bazı kişilerin
sadece olumsuz deneyimler yüzünden değil, aynı zamanda hem genel kaygı hem de
matematik becerileri ile ilgili genetik riskler nedeniyle de matematikten
korkma riskinin nasıl daha yüksek olduğunu göstermektedir. Sonuçlar, matematik
kaygısının yalnızca veya hatta çoğu zaman genetik faktörlerle suçlanabileceği
anlamına gelmiyor. Bu çalışmada genetik faktörler matematik kaygısındaki
bireysel farklılıkların yaklaşık yüzde 40'ını açıklamıştır.”. https://www.sciencedaily.com/releases/2014/03/140317095843.htm
4/ %80
Gerçeği
“Dört yıllık kolej öğrencilerinin yüzde 25'i ve
topluluk kolej öğrencilerinin yüzde 80'i “matematik kaygısı” yaşar ve
öğrenciler mezun olduktan sonra bu duyguların durmaması için hiçbir neden
yoktur.
5/ %29
Gerçeği
“Yetişkinlik, nicel eksikliğimizi hafifletmez. 20
ülkedeki 16-65 yaşları arasındaki karşılaştırmalı bir 2012 araştırması
Amerikalıların beşinci sırada yer aldığını belirtti. 1'den 5'e kadar olan
ölçeklerde, yüzde 29'u Seviye 1 veya altında puan aldı; bu, temel aritmetik
işlemlerini yapabileceklerini, ancak iki veya daha fazla adım gerektiren
hesaplamaları yapamadıklarını gösteriyor. Tıbbi reçetelerin ters gittiğini
inceleyen bir çalışmada hataların yüzde 17'sinin doktor veya eczacıların
matematik hatalarından kaynaklandığı tespit edildi. Bir araştırma, doktorların
dörtte üçünün, kendi uzmanlık alanlarında bile, ölüm oranlarını ve yaygın tıbbi
prosedürlerle ilişkili ana komplikasyonları yanlış tahmin ettiğini ortaya
çıkardı.”. 2014. https://www.nytimes.com/2014/07/27/magazine/why-do-americans-stink-at-math.html
ALINTILAR
1/
Matematik
yeteneğine nörolojik mercek. Matematik öğrenme güçlüğü Türkiye’de ilk kez nörolojik
olarak incelendi. Bin 944 çocuğun taraması yapıldı. İkinci aşamada matematikte
zorlananların beyinlerindeki yapısal farklar incelenecek. CEYDA KARAASLAN. Giriş Tarihi: 21.3.2018. https://www.sabah.com.tr/egitim/2018/03/21/matematik-yetenegine-norolojik-mercek
2/
“ABD'de
çocuklar ve gençler okulu bitirinceye dek matematik dersi alıyor. Ancak New
York'ta sanat alanında öğrenim gören öğrenciler bu duruma isyan ediyor. Peki,
matematik öğrenimi hangi yaşa kadar gerekli?
"Fame"
adlı filme konu olan LaGuardia Sanat Okulu öğrencileri, okulun hem akademik hem
de sanat alanında öğrencileri hayata hazırlamasına karşı çıkmıyor.
Ama akademik
yönde ilerlemek istemeyen öğrencileri matematik öğrenmeye zorlamanın anlamını
sorguluyorlar ve bu kaygıları bu konudaki genel tartışmayı yansıtıyor.
ABD'deki
Princeton Üniversitesi'nde uzun yıllardır siyaset bilimi profesörü olan Andrew
Hacker, New York Times gazetesine yazdığı bir makalede, tipik bir eğitim
gününde 6 milyon lise öğrencisinin ve 2 milyon üniversite öğrencisinin cebirde
zorlandığını vurguluyordu.
Hacker'a göre matematikle bu mücadele "sadece aptalca değil, aynı
zamanda zalimce".
"Matematik
Miti" adlı kitabında Hacker, bu düşüncelerini daha geniş açıklıyor ve çoğu insanın matematik kafasına sahip olmadığını ileri
sürüyor.
Hacker, "İnsanların yaklaşık
yüzde 7'sinin matematik konusunda doğal yeteneği var. Geri kalanı içinse
amaçsız bir işkence" diyor.
Özellikle
cebire karşı korku ve nefret duygusu başka sonuçlara da yol açabiliyor.
ABD'de lise öğrencilerinin yüzde 20'si diploma almadan okulu bırakıyor.
Dile getirilen en büyük akademik neden ise matematikte başarısız olmak.
Hacker,
"Üniversitede de aynı şey geçerli" diyor. Matematikte zorlandıkları
için binlerce Amerikalı diploma almadan okulu bırakıyor.
ABD'deki
mevcut müfredat, her öğrencinin, matematiğin alt dalları olan geometri ve
trigonometrinin yanı sıra iki yıl cebir okumasını zorunlu kılıyor.
Hacker,
Almanya, İngiltere, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde ise 16 yaş civarında
Matematiğin seçmeli ders haline geldiğini ve istemeyenlerin okumak zorunda
olmadığını vurguluyor.
Üstelik ABD'de zorunlu matematik eğitiminin işe yaradığı da söylenemez.
Uluslararası değerlendirmelerde Amerikalı öğrenciler, okuma ve fen bilgisi
alanında olduğu gibi matematikte de orta sıralarda yer alıyor.
Matematik
bir düşünme biçimi olarak ele alınmalı
Ancak herkes
aynı kanıda değil. Matematiğin yararını görmek için matematik kafasına sahip
olmak gerekmediğini söyleyenler de var.
California
Üniversitesi'nde matematik alanında 22 yaşında doktora sahibi olan Dimitri
Shlyanhtenko, sorunun matematikte değil öğretme tarzında olduğunu vurguluyor.
Matematiğin
alt dallarından biri olan "Kalkülüs kendi başına çok aptalcadır"
diyor Shlyanhtenko.
Ama
matematiği çarpım tablosunun ezberlenmesinden ziyade bir düşünme biçimi olarak
ele alırsanız, o zaman "her şeyi mümkün kılan bir hayat becerisi"
haline gelir.
Profesör,
sanatla uğraşan insanların bile kendi bütçesini çekip çevirmek, nakit akışını
düzenlemek için matematiğe ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Birçok
tüketicinin alışverişte mantıksız kararlar vermesini matematik becerilerinin
iyi olmamasına bağlıyor.
Kısaca PISA
olarak bilinen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı sıralamasında üst
sıralarda yer alan Singapur'da öğrenciler lisede sosyal bilimler derslerini
seçse bile matematik veya fen bilgisi derslerinden birini de almak zorunda.
Ama PISA
sıralamasında ABD'den en az 11 sıra daha önde olan Almanya, Fransa, İngiltere
gibi ülkelerde öğrenciler için 16 yaşından sonra ders seçimi konusunda zorunlu
uygulama bulunmuyor ve sadece sosyal bilimler alanındaki dersleri
seçebiliyorlar.
Peki
LaGuardia gibi sanat okullarında, matematiği sevmeyen öğrenciler için nasıl bir
uygulama olmalı?
Toronto'da
okullarla ortak çalışma yürüten bir tasarım şirketinde eğitim müdürü olan
Sandra Nagy de, matematiği öğretme tarzının sorunlu olduğu konusunda Profesör
Shlyakhtenko ile aynı görüşte.
Nagy, matematiğin çok soyut ve gerçek hayata uygulanmayan bir tarzda
öğretildiğini söylüyor.
"Öğrencilerin hayatıyla ilgili kılmadığımız için kendilerini matematik
kafasına sahip olanlar ve olmayanlar olarak sınıflandırıyorlar ve bu şekilde
düşünmek özgüveni sarsan bir şey."
Öğrenciler
bir konuyu neden öğrendiklerini sorduğunda verilmesi gereken cevap
"bunları bilmeniz gerekiyor" olmamalı.
Nagy,
matematik bilgisinin finansal alanda nasıl kullanıldığını ve buna herkesin
ihtiyacı olduğunu, ayrıca zor konularda ısrarlı olmanın da bir hayat becerisi
olduğunu söylüyor.
Sanat
alanında eğitim gören ve gelecekte sinemada Oscar ödülü alacak olan sanatçının
da matematiğe ihtiyacı olabilir.” https://t24.com.tr/haber/matematik-dersi-kac-yasina-kadar-alinmali,825620
3/
"Bununla birlikte, herkes için
zorunlu kılmanın diğer yeteneklerin gelişmesini nasıl engellediğini ve
mezuniyet ve kariyer için akılcı bir engel olarak hareket ettiğini
gösteriyor." https://www.amazon.com/Math-Myth-Other-STEM-Delusions/dp/1620970686
4/
“Matematik Efsanesi önemli bir kitaptır. Hacker, birçok öğrencinin lise diploması almalarını ve faydalı yaşamlar sürmelerini engelleyecek tamamen gerçekçi olmayan politikaları yıkmaktadır.” (RavDiane Ravitch, Büyük Amerikan Okul Sisteminin Hata Saltanatı ve Ölümü ve Hayatı yazarı.) https://www.amazon.com/Math-Myth-Other-STEM-Delusions/dp/1620970686
“Matematik Efsanesi önemli bir kitaptır. Hacker, birçok öğrencinin lise diploması almalarını ve faydalı yaşamlar sürmelerini engelleyecek tamamen gerçekçi olmayan politikaları yıkmaktadır.” (RavDiane Ravitch, Büyük Amerikan Okul Sisteminin Hata Saltanatı ve Ölümü ve Hayatı yazarı.) https://www.amazon.com/Math-Myth-Other-STEM-Delusions/dp/1620970686
5/
“Hal böyleyken sizce nedir matematik
dersindeki başarısızlığımızın nedeni?
Çocuklarımız yeterince zeki değil,
sınıflarımız çok kalabalık, öğretmenlerimiz yetersiz, ders programlarımız çok
ağır ya da uygun değil, kullandığımız öğretim yöntem ve teknikleri yanlış...
Ancak bunların hiçbiri matematik dersindeki
başarısızlığımızın temel nedeni değildir. Temel neden eğitim sistemimizin
yapısıdır. Soruna sistem bütünlüğü içerisinde yaklaşamadığımız için aldığımız
lokal tedbirler olumlu sonuç vermemektedir.
Problemin kaynağını daha iyi
ortaya koymak için önce matematik dersinin özelliklerine daha sonra da bizim
neyi yanlış yaptığımıza bakmak gerekir.
Matematik dersi binişik bir derstir. Bütün
binişik derslerde hazır bulunuşluk düzeyi ön koşuldur. Bu nedenle, matematik dersinde
tam öğrenmeyi yakalamak zorundasınız. Yani siz denklemleri çözümleme becerisine
sahip olmayan bir öğrenciye fonksiyonları anlatmamalısınız.
Anlatırsanız ne olur? Öğrenci anlatılanı
anlamaz. Anlayamadığı için sıkılır ve sizi bir daha
dinlemek istemez ve dinlemez. İşte bizim
okullarımızda daha ilkokul 2. sınıftan itibaren bu yanlış yapılmaktadır. Şimdi
bu tespit belki ilk etapta problemin öğretmenden kaynaklandığı düşüncesine yol
açacaktır. Ancak problem öğretmende değil eğitim sistemimizin yapısındadır.
Sorun kimde?
Meslek liseleri de daha ilkokulda matematik gibi binişik
dersleri artık anlayamadığı için dinlemeyi bırakmış öğrencilerle doludur.
Belirtilen nedenle meslek
liselerinde anlatılan matematik dersi öğrencilerin algılama alanının dışında
kalmakta, sıkıcı ve boşa geçirilen zaman olarak gerek öğretmeni, gerekse
öğrenciyi germekten başka bir işe yaramamaktadır.
Şimdi de belki uygulanan programı hafifletmek
gerektiğini söyleyeceksiniz ancak problemin kaynağı dersin programında da
değildir. Problemin temel kaynağı eğitim
sistemimizin yapısındadır. Bizim eğitim sistemimizin yapısı, merkeze aldığı
üniversiteye giriş sınavlarına dayalı olarak şekillenmektedir.
Şöyle ki üniversiteye giriş sınavlarında
başarılı olmak için ilk yüzde 10’a girmek zorundasınız.
Şayet giremezseniz ya istihdam dışı bir
bölümü kazanırsınız ya da üniversiteyi hiç kazanamazsınız.
İşte bu yüzde 10’a girme zorunluluğunu
veliler de öğretmenler de iyi bilmektedir.
Siz programınızı ne kadar hafifletirseniz
hafifletin daha ilkokul 2.
sınıftan itibaren okullarda dersler bu yüzde 10 seviyesindeki öğrencilere göre
işlenmektedir. Peki, bu yanlış mıdır?
Tabii ki mevcut sistemde doğrudur. Çünkü
yüzde 10’a giremeyecekseniz toplumun temel beklentisi olan üniversiteye giriş
sınavını kazanmak açısından aldığınız eğitimin hiçbir anlamı olmayacaktır.
İşte bu yüzden okullarda devletin ücretsiz
dağıttığı ders kitapları kullanılmamaktadır. Bu yüzden öğretmenler öğrencilere
kaynak kitap aldırmaktadır. Bu yüzden
öğretmenler dersi ancak 3-5 kişinin anlayabileceği düzeyde anlatmakta, diğer öğrenciler bir şey anlamadığı için
sıkıntıdan patlamaktadır.
Bu yüzden matematik dersini
daha ilkokul 2. sınıftan itibaren dinlemeyi bırakmaya başlamakta ve bu yüzden
meslek liselerine giden öğrencilerimiz arasında daha dört işlemi yapamayan
öğrenciler bulunmaktadır.
Bu yüzden matematik dersinde çocuklarımızın
çoğunluğu başarılı olamamaktadır.
Peki, ne yapılmalı?
Öncelikle bütün çocukları akademisyen
olacakmış gibi yetiştirmeye çalışan eğitim sistemimizin bu yapısını
değiştirmemiz gerekmektedir. Bunu da yeterliğe dayalı, herkes tarafından kabul
edilebilir ve adil bir şekilde yapmak gerekir. Bunu yaparken öğrencilerin en az
yüzde 70’inin daha liseye başlamadan önce kendi istekleri ile akademik lisede
başarılı olamayacağını ve meslek lisesine gitmeleri gerektiğini kabul
etmelerini sağlamak gerekir.
Öncelikle akademik liseler fen, Anadolu vb.
birleştirilerek adrese dayalı kayıt sistemine geçilerek TEOG denilen kendi
kendimize yarattığımız gereksiz problemden kurtulmak için ilk adımı atmalı daha
sonra akademik liselerin sınıf geçme notunu 80 yaparak hem TEOG’dan hem de LYS
ve YGS gibi sınavlardan kurtulmalıyız.
Çünkü bunlar yapıldığı zaman akademik
becerisi yüksek olmayan öğrenciler, daha liseye gelmeden akademik lisede
okuyamayacaklarını ve bir meslek lisesine gitmeleri gerektiğini kendiliğinden
kabul edecektir.
Öğrenciler geleceklerini planlamak adına LYS
ve YGS gibi sınavları beklemekten kurtulacak, akademik başarının göstergesi
okuldaki başarı düzeyi olacak, veliler çocuklarını daha ilkokul çağında bu
şekilde tanımaya başlayacaktır.
Artık öğretmen 8. sınıftaki öğrenci velisine
“istersen dene ancak senin çocuğun akademik lisede başarılı olamaz” deme şansı
bulacak ve Yönlendirme Yönergesi işler hale gelecektir.
Bu yapılandırmanın arkasından daha ilkokul 2.
sınıftan itibaren seviye sınıfları oluşturulmalıdır.
Bunlar yapıldığında; artık öğretmenler
birbirleri ya da deneme sınavı kitapçıklarıyla yarışmayacak, her sınıfta
öğrencilerin seviyesine uygun derslerin işlenmesine başlanılacak ve Matematik
gibi binişik derslerin ön koşulu olan tam öğrenme seviyesi yakalanacaktır...”. http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/abbas-guclu/bu-sistemle-niye-matematik-ogretilemez--2268750/
6/
“Matematik her şey mi?
Gelelim, hemen her öğrencinin belalısı
durumundaki Matematik’e!
İlkokuldan üniversiteye matematik ile aram
hiç iyi olmadı.
İkmale kalmadan hep geçer not aldım ama her
defasında öğretmenlerime şu soruyu sordum:
Matematiğin bana ne yararı var?
Onlar da her defasında, “Büyüyünce görürsün”
dediler.
Yaşımız kemale erdi ama ben hâlâ onca
matematiğin, sınıf geçmenin ötesinde, benim ne işime yaradığını anlayabilmiş
değilim.
Ve şimdi bu iki dersin etkisini daha da
artırıyoruz!
Özetin özeti: Niye, niye, niye?..”. (29.9.2017).
http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/abbas-guclu/sinav-manyagi-olduk-1--2527914/
7/
“Akademik Başarı Nedir?
Öğrencinin bulunduğu okul/sınıf ve derslere
göre belirlenmiş sonuçlara ulaşmada göstermiş olduğu ilerlemedir.”. https://www.ogretmenler.com/dokumanlar/finish/688-dokumanlar/13323-okul-akademik-basarisinin-degerlendirilmesi/0.html
8/
“en iyisini öğreteceğiz diye ilkokulda
ortaokul, ortaokulda lise matematik müfredatının dayatıldığı eğitim tipidir.
bunun üzerine ülkemizdeki geleneksel yöntem,
teknik ve strateji laçkalığını da eklediğimizde ortalama 100 öğrencinin 8-10
tanesi bir şeyler öğrenirken diğerleri dört işlemin biraz üzerinde liseyi bitirmektedir.”
05.10.2012 00:59. yagmadan donen viking cavusu”. https://www.uludagsozluk.com/k/t%C3%BCrkiye-deki-matematik-e%C4%9Fitimi/
9/
“Prof. Dr. Hayrullah Ayık matematik
öğrenimine yönelik şunları kaydetti; “Matematiği sevdirmek için sınav
kaygısının olmaması gerekli. Çocukların strese girmemesi gerekiyor. Sadece o
anki psikolojisine bağlı, canı isterse eğlencesine kendini mutlu edecek düzeyde,
yaşına uygun matematik çözmeli. Müfredatta çok soyut şeyler var. Çocuk yaşta
hissederek ve görerek öğrenebiliyor, kavrayamadığı şeyleri biz onlara dayatıp
yaptırmaya çalışıyoruz. Bu seferde de ne oluyor? Sevmiyorlar... Ben en
sonunda şöyle diyorum; sevmiyorsunuz ama nefret etmeyin. Çocuklar, nefret
etmedikleri sürece algılarını tamamen kapatmıyorlar, bu da matematik öğrenme
umutları hala var demektir. Kaynak: Matematik Nasıl Sevilir?”. https://www.adanapost.com/matematik-nasil-sevilir-57614h.htm
10/
“Bu başarısızlık tablosunun nedenini önce
öğrencilere sorduk. Bu alanlardan özel ders alan öğrenciler, pratikte
yaşadıklarından hareketle neden fen ve matematiği başaramadıklarını anlattı.
Türkiye'nin "iyi" denilen okullarında okuyan öğrencilere göre birkaç
sebep var. Uygulamadan uzak ve hayatla bağ kurulmadan anlatılan dersler,
başarının tek göstergesinin fen ve matematik olduğu dayatması, ağır
müfredat...”. https://www.memurlar.net/haber/472915/sinav-icin-ogrenilen-ders-matematik.html
11/
“"Fen ve matematik eşittir başarı algısı
var"
Bolel'e göre başarısızlığın sebeplerinden
biri de fen ve matematikte yapılan baskı. Bolel, "İleriki hayatında fen ve
matematiği iyi olanlar daha başarılı olur, daha çok para kazanır. Üniversitede
fen ve matematikle ilgili bölümler iyidir gibi bir algı var toplumda. Bu
baskıyı aileler de yapabiliyor" diye konuşuyor. Bolel, öğretimin de
dayatılarak yapıldığını söylüyor:
"Bunu bu şekilde öğrenmek zorundasınız
diyorlar. Kişinin yorum yapması kısıtlanıyor."
"Matematiği severken soğudum"
Sain Benoit Lisesi öğrencisi İpek Yükrük de
birkaç sene öncesine kadar matematiğinin iyi olduğunu ama sistem yüzünden
soğuduğunu söylüyor:
"Amerika'daki öğrencilerin gördüğü
matematik ile bizim gördüğümüz arasında dağlar kadar fark var. Biz daha fazla
konu ve daha zor konuları görüyoruz. Herkes sınav için ezberliyor ve sınava
giriyor. Öğretmenler de 'bu konuyu işledim, bitti. Sorumluluğu üstümden attım'
düşüncesinde. Ben de sınavdan iki hafta sonra unutacağım öğrendiklerimi.
Türkiye'de genellikle her şeyi ezberletiyorlar. Düşünmemize izin vermiyorlar,
yorum yapmayı öğrenmeden eğitim alıyoruz.". https://www.memurlar.net/haber/472915/sinav-icin-ogrenilen-ders-matematik.html
12/
“Ne yazık ki bizim ülkemizde matematik
yeteneği olmayan çocuklar geri zekalı kabul edilir. Her öğrencinin
matematiği çok iyi olmak zorundaymış gibi bir intiba vardır yediden yetmişe
herkeste. Sadece fertte değil, devletimizde de bu yanlış inanış hâkimdir.
Lisede matematik yeteneği olmayan çocuklar
tembel, düşük seviyeli (bu kibarcası oluyor, doğrusu geri zekalı) öğrenci kabul
edilir ve doğrudan sözel sınıflara atılırlar. Sözel sınıf öğrencisi her zaman
dışlanmış, horlanmış, hiçbir şey olmaz nazarıyla bakılan öğrencilerdir. Çünkü
onlar matematik yapamazlar.
Ne olur matematik yapamazlarsa, ne olacak,
üniversite sınavında başarılı olamazlar. Sistem öyle bir şey ki 9 ve 10’uncu
sınıfta öğrenciye tüm dersleri veriyor, burada matematik yeteneği olmayan
çocuğu sözel sınıfına sepetliyor, bu öğrenciye matematik dersini laf olsun diye
ya veriyor ya vermiyor kalan eğitimi boyunca. Ancak üniversite sınavına
gireceği zaman çocuğa YGS’den 40 matematik sorusunu dayatıyor.
Şimdi sormak gerekmez mi çok değerli
yetkililerimize: Bu çocuk zaten matematik yapabilseydi sözel sınıfında olmazdı.
Matematik yapabilseydi meslek lisesinde olmazdı, matematik yapabilseydi yabancı
dil bölümünde, güzel sanatlarda olmazdı. Zaten bu çocukları matematik
yapamadıkları için kimini sekizinci sınıfta, kimini de onuncu sınıfta dışlayıp,
adam yerine koymayıp bu okullara ve sınıflara gönderdiniz. Şimdi hangi akla
hizmet için bu çocuklara YGS’de 40 matematik, üstüne bir de 40 fen sorusu
dayatıyorsunuz?
Gencimiz lisedeki sözel bölümdün yine
üniversitenin bir sözel bölümüne, edebiyat, tarih, sosyal, Türkçe vb
bölümlerden birine gidiyor, KPSS’ye gireceği zaman sistem karşısına yine
matematik çıkartıyor. ALES’e girmek isterse yine matematik… Yıllardır matematik
görmeyen öğrenciye sınavlarda matematik soruluyor. Bu hangi eğitim anlayışında
vardır? Sanıyorum sadece bizde… Matematiği iyi olanı zeki, olmayanı zeka özürlü
sayan/ sanan hastalıklı bir sistem ancak bizde olabilir.
Matematik hayatta her şey değil. Hatta
matematik hiçbir şey!
Bunu hayatında, okulda öğretilen matematiğe
hiç ihtiyaç duymamış biri olarak söylüyorum. Çocuklarımız “x, y, z” ekseninde
dolaşan, bu çerçeveden dışarı çıkamayan, ezberci ve formül üzerine oturtulmuş
hayatlara adapte bir nesil olarak yetişiyorlar.
Çocuklarımız, sistemin tek tip insan modeli
gereği gereksiz matematik bilgileriyle oyalanıyor, düşünmeleri engelleniyor,
sözel mantık yürütme yetenekleri yok ediliyor.
Üst düzey yetkili bir öğrenci velim şu
ifadeyi kullanmıştı birkaç gün önce: “ODTÜ mezunu memurlarımız var, iki lafı
bir araya getirip konuşamıyorlar, çalıştıkları birimlerde arkadaşlarıyla sosyal
ilişkilerde bocalıyorlar, bunalımlara giriyorlar. Evlilikleri yürümüyor.
Gördüğüm bu canlı örneklere bakıp bu durumda çocuğum olacağına lise mezunu
çocuğum olsun diye düşünüyorum.”
Sayısalı çok iyi öğrenci süper öğrenci
değildir. Hayatta her şey üniversite sınavı da değildir. Sözel yeteneğe sahip
olmayan, hızlı düşünüp çabuk karar veremeyen, hayatı sadece formüller ve
şekiller ekseninden ibaret sanan ve her zaman bocalayan nesiller yetiştirmek
bizi kurtarmayacaktır.
Yetkililere sesleniyorum, ne olur eğitimizi
bu matematik teröründen kurtarın. Bir sürü angarya bilgiyle
çocuklarımızı doldurup onların sözel düşünce yeteneklerini köreltmeyin.
Yine sözel zekalı öğrencileri, matematik yapamıyorlar diye geri zekalılar sınıfına
itilmekten kurtarın.”. Mustafa
Kuvancı. 6.4.2015. http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:u7GEd3OTGA8J:www.manisamanset.gen.tr/1073-Makale--derdimiz-matematik+&cd=24&hl=tr&ct=clnk&gl=tr
13/
Matematik Öğretimi Ne İşe Yarar. 2008. https://matematiklebarisiyorum.wordpress.com/2008/10/01/matematik-ogretimi-ne-ise-yarar/
14/
“Oysa kendimi bildim bileli okullarda daha
başka bir korku yapılanması vardır ki bu hem
öğrencileri perişan eder, hem de öğretmenleri. Bunlar, öğrenilemeyen ve
öğretilemeyen derslerin genç dimağlarda yarattığı travmalardır. En birinci
travma da matematik mikrobunun yarattığıdır.
Matematikle başı derde girmemiş kaç insan
tanırsınız? Çocukların büyük çoğunluğu ilkokuldan
başlamak üzere matematik korkuları ile büyümezler mi? Sınavdan bir kaç
gün önce kabuslar içinde uyanmazlar mı? Tedrisat denen, geri kalmış, çürümüş ve
fonksiyonlarının kesinlikle tartışılması gereken yapının gençlerimizin psikolojik dünyalarını ne kadar allak
bullak ettiğini ne zaman farkedeceğiz?
Nedir bu matematik? Niye gençlerimizin korkulu
rüyasıdır?
Ben bir
bilim insanıyım. Kadıköy Maarif Koleji’nin Fen bölümü ve İstanbul Teknik
Üniversitesi’nin Mimarlık Fakültesini bitirdim. Yaşamım bilimsel çalışmalar
arasında geçip gidiyor. Ama, inanın ne ortaokul, ne
lise, ne de üniversitede okutulan matematiğin yüzde birini bile kullanmıyorum,
ne özel yaşamımda ne de çalışmalarımda. Bir matematik öğretmeni veya teorisyeni
değilseniz siz de büyük bir ihtimalle kullanmıyorsunuzdur ve
kullanmıyacaksınızdır. Eğer konunuz bir mühendislik olacaksa, o zaman ilgili
kurum size gerekli olacak bilgiyi sağlıyacaktır. Hatta o zaman bile
bilgişlerler ve yazılımlar bu yükü sizin omuzlarınızdan alacaklardır.
Tüm okul yaşamımda korkmuşumdur
matematikten. Korkmuşumdur, çünkü bir çoğunu niye yaptığımı bile doğru dürüst
anlayamamışımdır. İlkokuldaki bir türlü dolmayan havuz problemleri, yolda
karşılaşamayan trenler ve Ahmet’in boyu Mehmet’in eni vari sorular/sorunlar sinsi sinsi bunaltırlar bizi. Bunlarla
bir ilkokul çocuğu ne hesaplar merak ederim. Acaba liseden önce hangi çocuk
havuz musluklarını kurcalayıp havuzunun ne zaman dolacağını hesaplamaya kalkar
ki? İlla öğretilmesi gerekiyorsa bu lisede olsa daha işe yarar ve kalıcı olmaz
mı?
Lisede de tam bir kabustur
matematik. İntegral nedir, hala merak ederim. Neden hesapladık onca garip
sayıyı? Ne işimize yarayacaktı ki? Niye kabuslarla uyandık geceleri? İntegralin
ne olduğunu bilemeyince kötü ve başarısız birer vatandaşa mı dönüşecektik? Matematik
öğretmenlerinin dışında hatırlayan var mı integral hesaplamayı? Sevgili tarih
öğretmenim, siz hatırlayabiliyor musunuz? Ya da siz tonton coğrafya öğretmenim,
şu türev sorularını yanıtlayabiliyor musunuz? Hayır mı? Tuh, yazıklar olsun
size. Boşa gitmiş bunca emekler. Devlet
sizin için şu kadar para harcamış bunları öğrenin diye. Siz körkütük cahil
kalmışsınız. Yazık değil mi? Bu ülke size ve diğer
çocuklara bu çok gerekli bilgileri verebilmek için ne kadar para sarfediyor
biliyor musunuz?
Lisede neredeyse her yıl bütünlemeye kalırdım
matematikten. Bu benim matematiksel kafaya sahip
olmadığımdan değil, sınıfın dörtte üçünde yer almamdan kaynaklanırdı.
Nitekim, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne altıncılıkla girmiştim. Matematik
benim gibi tüm arkadaşlarımın kabusuydu. Bazı sevgili öğretmenlerimiz halimize
acıyıp bize yardım etmeselerdi belki hiç birimiz mezun olamayacaktık liseden.
Sahi, liseden mezun olmak için
öğretmenlerimizin acımaları mı gerek bize?
Yıllar önce bir gazetede yayınlanan bir
araştırma raporu aklıma geliyor. Bir tek bireyin ilkokuldan üniversite sonuna
kadar devlete maliyeti 1.5 milyon dolar diye yazıyordu. Şimdi sevgili
öğretmenlerimi bir sınava sokmak ve kendi konuları dışında bize öğrettiklerini
birer birer kendilerine sormak istiyorum. Bakalım kaç tanesi matematikten
geçecek? Kaç tanesi Hamurrabi kanunlarını ezberinden sayabilecek? Hangileri mal
müdürlüğünün 14 görevini aklıdan bilebilecek? Sizce kaç tanesi öğrenebilmiş
vatandaş sınavını geçebilecek dersiniz?
Bence böyle bir sınav yapılmalı ve sonuçları
göz önünde tutularak tedrisat denilen korku tünelinin tavanı yıkılmalıdır. O zaman gençlerimiz travmatik kabuslar yerine özgüven
oluşturan yaratıcı bir yaşama kavuşacaklardır.
Bilimi öğrenebilmek de bilimsellik ister.
Öğrenilememiş ve öğretilememiş bir bilim sadece sorunlu bir gençliğe yol açar.
Sürekli olarak okullara konferanslara
giderim. Sadece Türkiye’de değil, Dünya’nın bir çok ülkesinde de bunu keyifle
yaparım. Bu arada çocuklara ne okuduklarını, sevip sevmediklerini ve başarı
düzeylerini sorarım. Bir çok ülkenin, çocuklarının yetişmeleri konusunda ele
aldıkları birinci kriterin, onların mutlu ve başarılı birer birey olmalarına
karşın bizde, milyonda birinin dışında hiçbir
çocuğun hayatlarının herhangi bir döneminde gerek duymayacakları integral,
türev gibi, bir insanın kesinlikle bilmesi gerekmeyen, hiç bir çocuğun niye
öğrendiklerini, ne işe yaradıklarını ve yarayacaklarını anlamadan, çözmek
zorunda bırakıldığı ve bu nedenle bir
nevi psikolojik işkence oluştuğu bir gerçektir.
Bir insanın ne kadar değerli olduğu, yaptığı
işi ne kadar başardığı ile belirlenmez mi? Bir mühendisin hesapladığı bir
binanın çökmesi o mühendisi başarısız kılmaz mı? Yarışı sonlarda bitiren
koşucular, detone şarkı söyleyen şarkıcılar, ülkesini refaha götüremeyen
politikacılar ne kadar başarısızlarsa, sınıflarında matematik notları düşük
öğrenciler olan öğretmenler de aynı başarısızlıktadırlar. Aslolan verimdir,
üründür. Eğitim gerçekleştirilememiştir. Öğretmen başarısızdır. Çünkü çocuklar
edilgendir. Etken öğretmendir. Başarısızlık, devletin boşa harcanmış parası ve
yaşamları kabusa dönüşmüş bir sürü çocuk demektir. Çocuklar matematiği
öğrenememişlerse bu onlardan çoook daha fazla öğretmenin ve tedrisatın
hatasıdır. Öğretmenlerin görevleri çocuklara bazı konuları öğretmekse ve bunda
başarılı olamamışlarsa suçlu öğrenci midir? Bir heykeltraş mermeri doğru
yontamamışsa suçlu mermer midir?
Konuştuğum hemen hemen tüm
matematik öğretmenleri, kendi derslerinin ne kadar önemli olduğu konusunda
saatlerce konuşular. Görevleri de bu önemli konuyu öğretmektir. Bu arada gencecik canlar titreşir dururlar.
Yöntem ezberlemek ve okul biter bitmez unutmak öğrenmek midir? Çocuklarımıza bu işkenceyi yapmak ne kadar
doğrudur?
Öğretmenlerimiz arasında acaba “ben bu sınıfı
yeterince eğitemedim”, “yazık bu çocuklara, bu tedrisat yüzünden gece gündüz
işkence altındalar”, “ben de çocukken titrerdim sınavlara girmeden, ne hakkım
var yüzlerce çocuğa bu travmaları yaşatmaya” gibi düşünenler var mıdır? Eminim
ki vardır. Neden devlete baskı yapmazlar? Korku
içinde sağlıksız bir toplum yaratmanın birinci adımı okuldan mı geçmeli sizce?
Olaylarda ikinci bir kriter de
her çocuğun bir matematik kafası olduğunun varsayılmasıdır. Şart mıdır her
çocuğun matematiksel yeteneklerle doğmuş olması? Burada temel varsayım,
ortalama bir insanın matematiksel çözümleme yeteneklerinin esas alınması
olmalıdır. Haa, üstün zekalı çocuklarımız dilerlerse fazlasına talip
olabilmeliler ancak standart bir beyne
sahip çocuklarımızın birer dahi olmaya zorlanmaları o genç beyinde travmalar
yaratmaz mı? Eğer bugünkü tedrisat ortalama
bir çocuk beynine göre düzenlemişse o zaman niye bu kadar zorlanıyor bu
çocuklar? Amaç zorlamak mı eğitmek mi?
Başaramamak nasıl bir işkencedir? Evde anne
babanıza ne dersiniz? Nasıl hesap verirsiniz? Üniversiteye dahiler girebilir
ancak. Bunun farkında değil miyiz? Nasıl bir koşuya zorlanıyor çocuklarımız? Ve
onlara gereksiz tonlarca bilgiyi depolamak zorunda bırakılan öğretmenlerimiz
korkulan birer kişi olmaktan mutlular mı acaba?
Matematik bunun en güçlü örneği. Aynı şekilde
diğer dersler de eleştirilebilir. Onlar da çoğu zaman yaşamımız boyunca bizi
hiç bir şekilde ilgilendirmeyecek konularla doldurulmuştur. Çocukların
zamanları, enerjileri ve heyecanları bu gereksizliklerle gaspedilmektedir.
Çağımız bilgi çağıdır ancak bu, bilgi depolama
değil, doğru bilgiye ulaşıp değerlendirebilme demektir. Beyinlerimiz Internet
çöplüğü değildir. Bilgi, bir insanın asla depolayamayacağı boyutlardadır,
trilyon üstü katrilyon katlarında, hatta daha doğru bir deyimle sonsuzdur.
Bunun ucunu kıyısını bilmek ise kimseye bir yarar sağlamaz. Gerekli olan,
bilimin ve bilginin temel taşlarını, bu taşlara ulaşabilmeyi ve kontrol
edebilmeyi öğrenmektir. Nasıl yediyüzyirmiikimilyar
sekizyüzüçbin beşyüzyetmişaltı’nın karakökünü ezberimizden bilmiyorsak ama bunu
öğrenmek istersek bir hesap makinesi kullanırsak, diğer her bilgi için de durum
aynıdır. Aslolan hesap makinesini kullanabiliyor olmaktır. Haa, pratiklik
nedeniyle çarpım tablosunu ezberlemek veya yaşadığımız gezegenle ilgili temel
bilgileri bilebilmek farklı bir şeydir, integral hesaplarını yapabilmek veya
Katmandu’nun 6532 metre yeraltındaki doğa katmanlarını bilmek farklı bir
şeydir.
Gençlerimiz 21. yüzyılı yaşayacaklar. Bunu
geçmiş yüzyılın kafa yapısıyla yapabilmeleri mümkün değildir. Okullarımızın
çocukların neredeyse tümünün, öğretmenlerimizin de büyük çoğunluğunun maruz
kaldığı teröre bir son vermesi gerekir. Çocuklarımızın neredeyse tüm zamanları
ya okulda ya da evde ders çalışarak geçmektedir. Başlarına
sardığımız Matematik kabuslarının temel yeterlilik sınırlarına düşürülmesi,
türevlerin, logaritmaların ve integrallerin sadece ‘genel bilgi’ olarak
gösterilmesinin, zorlu geometri problemleri ile uykularının kabusa
çevrilmelerinin sona erdirilmesi zamanı gelmiştir, geçmiştir. Kullanamadıkları,
hatta nefret ettikleri bilgilerle donanmış bir gençlik yetiştirmek ne kadar
sağlıklıdır acaba?
Benim zamanımda İstanbul Teknik Üniversitesi
6 bölümden oluşuyordu. Şimdi sanki milyarlarca bölüm açılmış. Değişen dünya
koşulları ve hızla ilerleyen teknoloji, hem teknik hem sosyal yapıları kökünden
sallıyor, değişiklikler gerektiriyor. Okullar da buna ayak uydurmak zorunda
kalıyorlar. Eğitim, üniversite düzeyinde evrime başladı bile. Fakat ne
yaparlarsa yapsınlar, bu kurumlara malzeme üreten ortaokul ve liselerde henüz hiç
bir ciddi değişim oluşmadı. Buralardan çıkan insansıl hammadde hala ortaçağ
yöntemleriyle gelişiyor. Alınan birkaç bilgişlerle bunun olamayacağı ortada.
Çağdaş bilimlerde ürünler verebilmiş, kendini
sadece Türkiye’de değil, tüm Dünya’da ispat edebilmiş yüzlerce, binlerce
yetişmiş insanımız var. Bu değişimin devletin karanlık köşelerinde yetersiz
maaşlarla organik yaşamlarını sürdürmeye terkedilmiş memurlarla değil, bu
insanlarla tasarlanması gerekir. Devletin dar pencerelerinden geleceği görmek
bir yana, gününüzü bile görmeniz olanaksızdır.
Modern Dünya, bilgişlerler ve onları
kullanabilen insanlarındır. Çocukluğunu kabuslarla geçirenlerin ve kendileri
geçirdikleri halde yeni nesillere de bunu reva görenlerin değil. Bırakalım
Matematik öğretmenleri de başarılı olabilsinler. ‘Benim öğrencilerimin büyük
çoğunluğu bu dersi seviyorlar ve yapabiliyorlar’ diyebilsinler. Öğretebilmeyi
başarıp kendileriyle gurur duyabilsinler. ‘Tüh, benim sınıfın çoğunluğu kötü
not aldı. Ne kadar başarısız bir öğretmenim ben. Üstüme düşen öğretme görevini
bir türlü beceremedim’ diye komplekse kapılmasınlar. Tabii, amaçları,
öğrencilere işkence etmek değilse..
Haydi sevgili öğretmenlerim, vazgeçin
öğrencilere laboratuvar faresi muamelesi yapmaktan, onları kullanmayacakları
bilgiyle donatmaktan. Şu “sevgili” sıfat/takısını gerçekleştirebilelim. İnanın
siz de daha başarılı, daha mutlu olacaksınız.
15/
“"Matematiğin zorunlu olma yılı 3'e
çıkıyor"
Bakan Selçuk, matematiğin zorunlu ders
olmaktan çıktığı iddialarını daha önce yalanlamıştı. "Matematik problemi
yok, tartışma kültürü sorunumuz var" dedi ve sistemi bir kez daha şu
sözlerle anlattı:
"Altını tekrar çiziyorum. 9 ve 10'da
zorunlu. 11 ve 12'de seçmeli. Biz diyoruz ki matematik çok önemlidir. 9 ve 10
yetmez 11'de de zorunlu olsun. Biz 3'e çıkarıyoruz".”. 26.5.2019. https://www.egitimsitesi.net/liselerde-zorunlu-matematik-dersi-3-yil/860/
16/
“2015 – 2016 eğitim yılından itibaren tüm
orta dereceli okullarda yıl sonu bitirme sınavlarına matematikte
eklenecek. Matematik sınavı da zayıf
alınmaması gereken en önemli derslerden biri olacak.
Bu uygulamaya şirketlerden gelen talepler
doğrultusunda karar verildi. Şirketler yeni neslin hesap kabiliyetinde ciddi
gerileme gördüklerini ve eğitimde hesaplamaya yeniden önem verilmesini talep
etmişlerdi. Bu talebi değerlendiren kurumlar, yıllar önce zorunlu final sınavı
olma özelliğini yitiren matematiğin yeniden zorunlu olmasına karar verdi.
Ancak buna şimdiden buna karşı çıkanlar
var. Gerekçeleri ise bu uygulama ile her
yıl sayıları binler ile ifade edilen gençler okulunu bitiremeyecek ve okulda
kalacak. D66, CDA ve SP partileri karara karşı çıkıyor. Binlerce
gencin okuldan kalmasına neden olacak uygulamanın yersiz ve gereksiz olduğu
düşüncesindeler. Zaten eğitim
müfredatında matematik var. Tüm okullarda ve eğitim dalında veriliyor, bunlara
daha ağır vermek varken, bu dersi illa okul bitirme finallerinin içine almak
doğru değil düşüncesindeler.”. 28.1.2015. https://turkinfo.nl/haber/zorunlu-matematik-sinavi-sorunlari-beraberinde-getirecek/10020/
17/
“Türkiye’de bir öğrenci, 1. sınıftan 8.
sınıfa kadar her hafta en az 5 saat zorunlu matematik dersi görüyor. Bu da
yılda yaklaşık 600 saat matematik dersi demek. Yani Türkiye öğrencilerine
Matematik öğretmek için yeterli ders saati ayırıyor gözüküyor. Oysa OECD'nin 3
yılda bir yayınladığı PISA 2016 Raporuna göre bu ders saatlerini iyi
değerlendiremiyoruz. Buna göre Türkiye, 64 ülke arasında matematikte 45'inci
sırada yer alıyor.”. 2.6.2016. https://www.dunya.com/egitim/oyun-matematigi-sevdirir-haberi-318628
18/
“Soru şu Matematik neden hep dayatılıyor
Türkçe öğretmeni veya ilahiyat okuyacak adamın ne işine yarar üslü sayilar
köklü sayılar vs haklı mıyım?
Not: Matematik anca roket firlatanlar uydu
firlatanlar için ayrıntısıyla gereklidir yani gerekli değil diye anlamayiniz”. https://www.kizlarsoruyor.com/egitim-kariyer/q11530237-4-islem-yuzde-hesaplama-disinda-matematigin-gundelik-hayatta
19/
“Gündelik yaşamda geçmişten beri
kullanılmakta olan yukarıdaki örneklerin sınama-yanılma yöntemiyle ortaya
çıktığı düşünülmektedir. Buradaki matematiğin soyut sembol ve formüllerden uzak
doğal matematik olduğu söylenebilir. Dört temel işlemin hakim olduğu bu
matematiğe özellikle ilköğretim kademesinde yer verilerek teorik matematik hesaplarının
temel mantığı daha anlamlı bir şekilde verilebilir. Çünkü gündelik hesaplamalarda
kullanılan bu matematiğin, insanın doğal yaratıcılığına ve akıl yürütmelerine
daha yatkın olduğu söylenebilir.
Günümüzde yaygın olarak sınıflarda
gerçekleştirilmekte olan matematik eğitimi, zaman zaman bu tip gündelik
matematik hesaplarıyla sınıf dışına taşınabilir. Bu gündelik matematik
hesapları gerçek yaşam alanlarında öğrencilere yaptırılarak matematiğin yalnızca
soyut sembol ve formüllerden oluşan bir bilim olmadığı gösterilebilir. Ayrıca öğrencilere
bu tip gündelik yaşamla ilgili ödevler verilerek, onların hem araştırmacı bir kimlik
kazanmaları hem de büyükleriyle birlikte matematik yapmaları sağlanabilir.”. https://dergipark.org.tr/download/article-file/201322
20/
“Matematik Efsanesi Hakkında
Matematik Efsanesi basit bir soru ile başlar:
neden? Sanki bir çocuk size “neden kızların daha uzun saçları var?” Diye sormuş
gibi, ikna edici bir cevap bulmak için fikrinizi uzatmanız gerekir. Aynı
şekilde, The Math Myth soruyor: neden her genç
Amerikalıyı alternatif veya istisnasız olarak tam bir matematik menüsüne
dayandırıyoruz?
Bir dizi yanıtı analiz ettikten sonra, kitap
geçerli rejimi sürdürmek için ikna edici bir neden olmadığı sonucuna varıyor. Daha da kötüsü,
diplomalara ve kariyerlere karşı sert ve anlamsız bir engel haline geldi,
fırsatları bastırdı, yaratıcılığı bastırdı ve milyonlarca gencin ve
yetişkinlerin gerçek yeteneklerini geliştirmelerini engelledi.
Kitap geniş çapta tutulan inançları
incelemektedir. Matematiğin zihni keskinleştirdiği kavramı gibi; azimut ve
asimptot ustalığının çoğu iş için gerekli olacağı; tüm Ortak Çekirdek yapısının
her öğrenciden gerekli olması. Matematik Efsanesi, STEM'e yapılan çılgınca bir
vurgunun dikkati çok önemli arayışlardan uzaklaştırdığı ve bu ülkenin güçlü yönlerini ve ruhunu altüst ettiği
konusunda uyarıyor.
Kitap, rakamlara sahip büyük tesis, nicel
akıl yürütme ve şifre çözme istatistikleri dahil olmak üzere başka seçenekler
önermektedir. Matematik Efsanesi, sadece matematikle ilgili değil, olmak
istediğimiz insanlarla ve toplumla ilgili ulusal bir konuşmaya yol açtı.”. https://themathmyth.net/
21/
“Ülkemizde yıllardır gerek ulusal düzede yapılan sınavlar (YGS,
LYS, TEOG) gerek mahalli düzeyde yapılan sınavlar incelendiğinde matematik net
ortalamalarının diğer derslere oranla çok düşük olduğu açıkça görülmektedir.
Örnek olarak 2014 yılı ÖSYM sayısal verileri incelendiğinde Yüksek Öğretime
Geçiş Sınavında (YGS) 40 soruluk bir
Türkçe dersinin Türkiye ortalamasının 19,0 olduğu aynı sınavda Matematik
dersindeki başarı ortalamasının 6,5 olduğu gözlemlenmektedir. Bir alt eğitim
basamağı olan ortaokullarda Temel Eğitiminden Ortaöğretime Geçiş sınavındaki
(TEOG) sonuçlar incelendiğinde 20
soruluk Türkçe dersinin başarı
ortalamasının 11,9 olduğu aynı sınavda Matematik dersinin başarı ortalamasının
7,6 olduğu gözlemlenmektedir.”. https://www.kamugundemi.com/turkiyede-matematik-egitimindeki-basarisizlik-nedenleri-ve-cozum-onerileri-makale,197.html
22/
“-Liseye Geçiş Sınavı’nda (LGS) matematik testinin başarı
oranı 100 üzerinden 24.77 ile diğer alt testler arasında en düşük değere sahip.”.
http://www.ekomonitor.com.tr/egitim/en-dusuk-basari-orani-matematikte/
KAYNAKÇA
1/
Dünyada alanındaki tek kitap (mıdır?)
The
Math Myth:
And Other STEM Delusions Hardcover – March 1, 2016
2/
Kitap yazarının kitapla ilgili web sayfaları:
3/
Review by David M. Bressoud. https://www.researchgate.net/publication/309567434_The_Math_Myth_and_Other_STEM_Delusions
4/
Review of The math myth and other STEM delusions.
Reviewed by David Fowler University of Nebraska – Lincoln United States. https://www.researchgate.net/publication/301666841_Review_of_The_math_myth_and_other_STEM_delusions ** https://digitalcommons.unl.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1228&context=teachlearnfacpub
5/
Keith Devlin, Contributor Dr Keith Devlin is
a mathematician at Stanford University in Palo Alto, California. Andrew
Hacker and the Case for and Against Algebra 02/29/2016 03:27 pm ET Updated
Feb 27, 2017 https://www.huffpost.com/entry/andrew-hacker-and-the-cas_b_9339554
6/
Debunking the Myths Behind ‘The Math Myth’. A
political scientist recently argued that teaching people anything beyond
arithmetic is useless, and that requiring algebra in high school drives the
country’s dropout rates. Here’s why he’s wrong. A.K. WHITNEY JUN 13, 2016. https://www.theatlantic.com/education/archive/2016/06/the-math-myth/485852/
7/
Dept. of Myth-Busting. Sisyphean. Andrew
Hacker, an outspoken critic of mandatory algebra education, is asked to defend
his contentions at the National Museum of Mathematics. By Rebecca Mead. June
20, 2016 https://www.newyorker.com/magazine/2016/06/27/andrew-hacker-debates-the-value-of-math
8/
It Doesn’t Add Up. Andrew Hacker argues that
abstract math is scary, damaging, and should be optional in American education.
He should check his calculations. By EVELYN LAMB. MARCH 29, 20165:45 AM. https://slate.com/technology/2016/03/andrew-hackers-the-math-myth-is-a-great-example-of-mathematics-illiteracy.html
9/
10/
Is Algebra Necessary? By ANDREW HACKERJULY
28, 2012. https://www.nytimes.com/2012/07/29/opinion/sunday/is-algebra-necessary.html
** https://education.mn.gov/mdeprod/idcplg?IdcService=GET_FILE&dDocName=048309&RevisionSelectionMethod=latestReleased&Rendition=primary
11/
No, algebra isn’t necessary — and enough with
STEM. By Valerie Strauss August 27, 2012. https://www.washingtonpost.com/blogs/answer-sheet/post/no-algebra-isnt-necessary--and-yes-stem-is-overrated/2012/08/26/edc47552-ed2d-11e1-b09d-07d971dee30a_blog.html?noredirect=on&utm_term=.e6eac87cf331
12/
Is algebra necessary? A reply to Andrew
Hacker. Go to the profile of Peter Flom. Peter Flom. Sep 7, 2018. https://medium.com/q-e-d/is-algebra-necessary-a-reply-to-andrew-hacker-fce5b7e1d99c
13/
Is Algebra Necessary? – Andrew Hacker. https://mikepawliuk.ca/2012/09/16/is-algebra-necessary-andrew-hacker/
14/
15/
Is Mathematics Necessary? Author(s): Underwood
Dudley Source: The College Mathematics Journal, Vol. 28, No. 5 (Nov., 1997),
pp. 360-364 Published by: Mathematical Association of America Stable URL: http://www.jstor.org/stable/2687064
** http://geofhagopian.net/M54/IsMathNecessary.pdf
16/
Is Mathematics Indispensable and Are
Pre-requisites Needed in Mathematics Courses? 1056-Z1-356 M. Padraig M. M.
McLoughlin, Ph.D. 265 Lytle Hall, Department of Mathematics, Kutztown
University of Pennsylvania Kutztown, Pennsylvania 19530 mcloughl@kutztown.edu
Paper presented at the Annual Meeting of the Mathematical Association of
America San Francisco, CA 16 January 2010. https://files.eric.ed.gov/fulltext/ED511526.pdf
17/
18/
19/
"no algebra, isn't necessary". https://www.google.com/search?newwindow=1&rlz=1C1SQJL_trTR806TR806&ei=t7IEXZqtJNKKmwXxna_ICA&q=%22no+algebra%2C+isn%27t+necessary%22&oq=%22no+algebra%2C+isn%27t+necessary%22&gs_l=psy-ab.3...21755.22334..23001...0.0..0.178.338.0j2......0....1..gws-wiz.5R7nsOEObk8
20/
“No, Algebra Isn't Necessary,” Washington
Post, October 3, 2012
21/
Let's Stop Requiring Advanced Math, A New
Book Argues. March 2, 20165:50 AM ET.
Anya Kamanetz 2017 square. ANYA KAMENETZ. https://www.npr.org/sections/ed/2016/03/02/468251401/lets-stop-requiring-advanced-math-a-new-book-argues
22/
Proposal: replace Algebra II and Calculus
with "Statistics for Citizenship". https://boingboing.net/2016/03/03/proposal-replace-algebra-ii-a.html
23/
The Wrong Way to Teach Math. By Andrew
Hacker. Feb. 27, 2016. https://www.nytimes.com/2016/02/28/opinion/sunday/the-wrong-way-to-teach-math.html?_r=0
24/
Down With Algebra II! It drives dropout rates
and is mostly useless in real life. Andrew Hacker has a plan for getting rid of
it. By DANA GOLDSTEIN. MARCH 01, 20167:30 AM. https://slate.com/human-interest/2016/03/algebra-ii-has-to-go.html
25/
ED TALK | ANDREW HACKER. Who Needs Advanced
Math? Not Everybody. Credit. Mark Matcho.By Jane Karr. Feb. 5, 2016. https://www.nytimes.com/2016/02/07/education/edlife/who-needs-advanced-math-not-everybody.html?_r=1
26/
27/
matematik eğitiminin gerekliliği. https://www.google.com/search?q=matematik+e%C4%9Fitiminin+gereklili%C4%9Fi&rlz=1C1SQJL_trTR806TR806&oq=matematik+e%C4%9Fitiminin+gereklili%C4%9Fi&aqs=chrome..69i57j0.11606j0j7&sourceid=chrome&ie=UTF-8
27/
Matematik Konularının Günlük Yaşamda
Kullanımının Öğrencilere Öğretilmesinin Gerekliliği Ve Önemi. Lütfü İlgar 1 ve
Dilek Çağırgan Gülten 2. http://www.acikders.net/pluginfile.php/8442/mod_resource/content/1/2013_Guz_Donemi_Lutfu_ilgar_Dilek_Cagirgan_Gulten.pdf
28/
“Does Mathematics Enhance Our Minds?”. https://www.google.com/search?q=%22does+mathematics+enhance+our+minds%22&rlz=1C1SQJL_trTR806TR806&oq=%22does+ma&aqs=chrome.0.69i59j69i57j69i60j0l3.5990j1j4&sourceid=chrome&ie=UTF-8
29/
30/
31/
“Research from Johns Hopkins University suggests that some
people are naturally good at math, whereas others may never be.” (Johns Hopkins
Üniversitesi'nden yapılan araştırmalar, bazılarının matematikte doğal olarak
iyi olduğunu, ancak diğerlerinin asla olamayacağını öne sürüyor.). https://www.cnet.com/news/are-math-skills-genetic/
32/
“You can count on this: Math ability is inborn. JOHNS
HOPKINS UNIVERSITY”. https://www.eurekalert.org/pub_releases/2011-08/jhu-ycc080811.php
BAZI SORULAR
·
“Matematik
yetenek midir” konusundaki yayınların, görüşlerin sonucunda ağırlık kazanan
fikirler nelerdir? (Bir kaynak: Bir matematikçinin beyni sıradan bir canlınınkinden
nasıl farklıdır? Yazar Zeynep Şenel Gencer - 7 Temmuz 2016. https://dusunbil.com/bir-matematikcinin-beyni-siradan-bir-canlininkinden-nasil-farklidir/ )
·
Matematik
yeteneği olmayanlara okul hayatları boyunca verilen matematik eğitiminin
kaybettirdikleri konusunda yayınlar tezler vs. var mıdır
·
Öğrenim hayatı boyunca matematik
dersinin gerekli olduğunu ileri sürenlerin gerekçeleri nelerdir?
·
Öğrenim hayatı boyunca matematik
dersinin gerekli olmadığını ileri sürenlerin gerekçeleri nelerdir?
·
Matematik yeteneği olmayanların
zorunlu matematik dersini öğrenim hayatı boyunca görmelerinin olumlu ve olumsuz
sonuçları nelerdir? Bu konudaki yayınlar nelerdir.
·
Ülkelere göre matematik dersinin
zorunluluğu konusundaki tablo, durum nedir? Hangi ülkelerde kaçıncı sınıfa
kadar zorunlu.
·
Ortaokul ve üniversitede sözel bölümlerde
matematik geometri dersleri var mı?
·
Zorunlu Matematik dersi bir insan hakları sorunu mudur?
·
Matematik yeteneği olmayan
öğrencilerin analitik düşünme yeteneği gelişmez mi?
·
Analitik düşünme yeteneğini
sadece matematik mi geliştirir?
·
Matematik dersinde başarısız
olanların ülkelere göre sayısal dağılımı (istatistiği) nedir? Yıllara göre
sabite yakın bir ortalama izleniyor mu?
·
Matematik yeteneğinin tanımı
nedir?
·
Matematik yeteneği olmayan
öğrencilere zorunlu olarak matematik dersi okutulması onların sözel
yeteneklerinin gelişmesini engelliyor mu?
·
“Öğrenim hayatı boyunca matematik
dersinin gerekli olduğu” konusunda (sorgulanmamaı) ezberler nelerdir
·
Matematik Yeteneği / Kafası
Olmayanlar İçin “Okulu Bitirinceye Kadar Zorunlu Matematik Öğretimi”
öğrencilerin zihinlerini dumura mı uğratıyor?
·
Matematik eğitimi konulu ezberler
nelerdir?
·
Matematik konulu ezberler
nelerdir?
·
Ülkemizde halen sosyal
alanlardaki okullarda, bölümlerde (Ortaokul, üniversite vs.) matematik dersleri
okutuluyor mu?
·
Matematikte öğretilenleri öğrenim
sonrasında kullanmadıklarını iddia edenlere karşı görüşler nelerdir?
·
Matematik öğrenme güçlüğü konulu
yayınlarda; matematik yeteneği / kafası olmayanlar için “okulu bitirinceye
kadar zorunlu matematik öğretimi” konusu nasıl değerlendirilmektedir.
·
“Gelişimsel dyscalculia, nüfusun
yüzdesinin yüzde 3-6 arasında veya yirmi kişiden birinde olduğu tahmin
edilmektedir”. http://www.aboutdyscalculia.org/dyscalculiamain.html
·
Ülkemizde matematikte öğrenme
güçlüğü çekenlerin oranı nedir?
·
matematik yeteneği / kafası
olmayanlar için “okulu bitirinceye kadar zorunlu matematik öğretimi”
verilmesinin ülkelere göre gerekçeleri nelerdir?
Yayınlara
İlişkin Sorular
·
Matematik dersinde başarısız
olanların öykülerini içeren kitaplar, yayınlar var mıdır?
·
Matematik korkusu konulu yayınlar
var mıdır?
·
Matematik dersinde başarısız
olanların, neden başarısız oldukları konusunda yayınlar var mıdır?
·
“Matematik analitik düşünme
yeteneğini geliştirir” konulu metinler / yayınlar nelerdir?
·
Matematik yeteneği konusunda
araştırmalar, yayınlar nelerdir?
·
Matematik Yeteneği / Kafası
Olmayanlar İçin “Okulu Bitirinceye Kadar Zorunlu Matematik Öğretimi” Sorunu
konusunda sadece şu kitap mı var, başka var mı?:
·
https://eric.ed.gov/?
Kaynağında ilgili yayınlar nelerdir. (Bazı kısayollar: https://eric.ed.gov/?q=mathematics+necessary
·
Dünyada Matematik Öğrenme Güçlüğü
konulu yayınların listesi var mıdır? (Bazıları: https://www.sciencedirect.com/search/advanced?tak=dyscalculia&show=25&sortBy=relevance
)
ÖNERİLER
·
“Matematik yeteneği doğuştan
mıdır” konusunda dünyada mevcut yayınlar tespit edilmeli, incelenmesi ve araştırmalar
ve görüşler hakkında bir doküman hazırlanması.
·
Matematik yeteneği olmayanlara
öğrenim hayatı boyunca bu dersin zorunlu olarak verilmesi bu öğrencilere neler
kaybettiriyor konusunda mevcut bilgilerin derlenmesi, bu konuda anketler
hazırlanması.
·
“Matematik yeteneği olmayanlara
öğrenim hayatı boyunca bu dersin zorunlu olarak verilmesi” konusunda
sempozyumlar, çalıştaylar, beyin fırtınası toplantıları düzenlenmesi.
·
“Matematik yeteneği olmayanlara
öğrenim hayatı boyunca bu dersin zorunlu olarak verilmesi”nin öğrenciler
üzerindeki etkileri konusunda öğrencilerle görüşmeler yapılması, görüşlerinin
derlenmesi, hissiyatlarının bir dokümanda toplanması.
·
“Matematik yeteneği olmayanlara
öğrenim hayatı boyunca bu dersin zorunlu olarak verilmesi” konusunda dünya
çapında kaynakça hazırlanması.
·
“Matematik Sorunumuz Kaynakçası”
(2010)’nın dikkatlice incelenmesi. https://www.beyaznokta.org.tr/cms/images/198MatematikSorunumuzKaynakcasi.doc
·
Matematik yeteneği konulu
yayınların kaynakçasının hazırlanması. Yayınlardaki görüşlerin kısa, az, öz
biçimde derlenip bir dokümanda toplanması.
·
Matematikte beceri düzeyleri konulu yayınların incelenmesi.
·
Matematik
psikolojisi konulu yayınların tespit edilmesi...
·
Konuyla ilgili tek kitabın incelenmesi alıntılar
seçilmesi sorular çıkarılması yazarla yazışmalar yapılması.
(The Math
Myth:
And Other STEM Delusions Hardcover – March 1, 2016
·
Zorunlu matematik dersinin öğrenciler üzerindeki olumsuz sonuçlarının
araştırılması
·
Zorunlu matematik dersinin öğrenciler üzerindeki olumsuz sonuçlarının sonuçları
konusunda yapılan yayınların tespit edilmesi
·
Uzmanlara konunun sorularak görüşlerinin derlenmesi
·
Matematik ile yaratıcılık arasındaki ilişki konusunda dünya kaynakçası
hazırlanması...
·
Matematik travması (https://www.dunyahalleri.com/matematik-travmasi-nedir-nasil-engellenir/)
( https://www.google.com/search?q=%22math+trauma%22&rlz=1C1SQJL_trTR806TR806&oq=%22math+trauma%22&aqs=chrome..69i57j0l5.1510j0j4&sourceid=chrome&ie=UTF-8
) konusundaki
yayınların tespiti. Yayınlardaki görüşlerin kısa, az, öz biçimde derlenip bir
dokümanda toplanması.
“Matematik kaygısı, birçok liberal sanat
öğrencisinin matematiği takdir etmesini ve matematik derslerinde ve matematikle
ilgili çabalardaki potansiyellerini gerçekleştirmesini engeller.
Yazar, geliştirdiği ve “matematik terapisi
egzersizi” kullanımını açıklar.
Öğrencilerin matematik kaygısının felç
edici kavramalarının ötesine geçmelerini ve matematikle daha olumlu bir ilişki
kurmalarını sağlar.”. https://core.ac.uk/download/pdf/70978886.pdf
·
Matematik başarısı ve zeka
ilişkisi konusundaki yerli ve yabancı tezlerin ve diğer yayın türlerindeki
eserlerin incelenmesi;
Bazı Örnekler;
Uzoğlu, Mustafa : İlköğretim Yedinci Sınıf Öğrencilerinin
Zeka Alanları İle Fen Ve Matematik Başarıları Arasındaki İlişki [The
Relationship Between The İntelligence Areas Of
Primary Education Seventh Students And Their Science And Mathematics
Success]. Danışman: Prof.Dr. Erdoğan
Büyükkasap . Yer Bilgisi: Atatürk Üniversitesi • Fen Bilimleri Enstitüsü • •
• Konu Başlıkları: Eğitim Ve Öğretim. .
Yüksek Lisans. Türkçe. 2006. 101 S. [yöktm]
Yalçın, Pınar : Ankara Merkez İlköğretim
Okullarındaki 5. Sınıf Öğrencilerinin Matematik Başarıları İle Zeka, Kaygı Ve
Tutum Puanları Arasındaki İlişki . Danışman: Y.Doç.Dr. Neşe Tertemiz . Yer
Bilgisi: Gazi Üniversitesi • Eğitim Bilimleri Enstitüsü • • • Konu Başlıkları: Eğitim Ve Öğretim. Dizin
Terimleri: İlköğretim Öğrencileri=Primary Education Students • Kaygı=Anxiety •
Matematik=Mathematics • Tutum=Attitude • Zeka=Intelligence. Yüksek Lisans. Türkçe. 1997. 110 S. [yöktm]
Esra Kabataş. 2006. 10. sınıf öğrencilerinin
zeka alanları ile fizik, kimya, biyoloji ve matematik başarıları arasındaki
ilişki
The relationship between high students'
intelligence fields and physics, chemistry, biology and math achievement Atatürk Üniversitesi Yüksek Lisans Eğitim ve Öğretim = Education and Training
math success intelligence. https://scholar.google.com.tr/scholar?q=math+success+intelligence&hl=tr&as_sdt=0&as_vis=1&oi=scholart
math success intelligence pdf. https://www.google.com/search?newwindow=1&rlz=1C1SQJL_trTR806TR806&ei=KDIGXfrQDc7GkwXtoY_oCg&q=math+success+intelligence+pdf&oq=math+success+intelligence+pdf&gs_l=psy-ab.3..33i22i29i30l10.19122.19997..20202...0.0..0.498.927.4-2......0....1..gws-wiz.......0i71j33i160.-yxLVe70ncE
·
Matematik beceri düzeyleri konulu
yerli ve yabancı tezlerin ve diğer yayın türlerindeki eserlerin tespiti,
incelenmesi; Yayınlardaki görüşlerin kısa, az, öz biçimde derlenip bir
dokümanda toplanması.
Bir örnek tez; ÇAĞLAR ÖZKUT 2011 İlköğretimdeki öğrencilerin sınıflara göre
matematik beceri düzeylerinin belirlenmesi / Determination of mathematics skill
levels of primary school students according to their classes. Dokuz Eylül
Üniversitesi. Yüksek Lisans. Eğitim ve Öğretim = Education and Training
·
Matematik kaygısı / korkusu konusundaki
yerli ve yabancı tezlerin ve diğer yayın türlerindeki eserlerin incelenmesi;
(Bazı yayınlar:
KAVRAMLAR / TERİMLER
Beyinleri
köreltme
Düşünme
yeteneği ve matematik
İnsanları
matematik öğrenmeye zorlama
Matematiği
dayatma
Matematiği
sevmeyenleri zorlama
Matematiğin dayatılması
Matematik
beyni geliştirir mi
Matematik
dayatma
Matematik
dersini dayatma
Matematik
eğitimini dayatma
Matematik
eğitiminin gerekliliği
Matematik
işkencesi
Matematik
öğrenimi hangi yaşa kadar gerekli?"
Matematik
öğrenimi kaç yaşına kadar gerekli?"
Matematik
Öğrenme Güçlüğü
Matematik
Öğrenme Güçlüğü
Matematik
öğretimini dayatma
Matematik
psikolojisi
Matematik
terörü
Matematik
travması
Matematik
Yapamıyorum Diye Ben Aptal Mıyım
Matematik
yeteneği olmayanlar
Matematik
yeteneği olmayanlar"
Matematik
zorunlu
Matematikte
başarısız olanlar
Matematikte
zorlandıkları için
Zorunlu
Matematik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder