MİLLİYET
(ﻣﻠّﻴّﺖ) i. (Ar. millі “milletle ilgili”den yapma mastar eki -iyyet ile milliyyet) [Türkçe’de türetilmiştir]
1. Millî vasıf ve nitelikleri taşıma, millî olma durumu: Milliyet ve Türklük fikrini franmasonluk efsânesiyle boğuyorlardı (Ömer Seyfeddin). Milliyet muhabbetini insan sâde gazete sahifelerinde, meclis salonlarında değil böyle minimini bir isimde, bir köylü kızının yüzünde okuduğu zaman derinliğini görüyor ve duyuyor (Refik H. Karay). Öyle sinmiş bu vatan semtine milliyyetimiz / Ki biziz hem görülen hem duyulan yalnız biz (Yahyâ Kemal).
2. Bir kimsenin mensup olduğu millet: “Milliyeti meçhul gruplar.”
● Milliyet-perver Bk. MİLLİYETPERVER
1. Millî vasıf ve nitelikleri taşıma, millî olma durumu: Milliyet ve Türklük fikrini franmasonluk efsânesiyle boğuyorlardı (Ömer Seyfeddin). Milliyet muhabbetini insan sâde gazete sahifelerinde, meclis salonlarında değil böyle minimini bir isimde, bir köylü kızının yüzünde okuduğu zaman derinliğini görüyor ve duyuyor (Refik H. Karay). Öyle sinmiş bu vatan semtine milliyyetimiz / Ki biziz hem görülen hem duyulan yalnız biz (Yahyâ Kemal).
2. Bir kimsenin mensup olduğu millet: “Milliyeti meçhul gruplar.”
● Milliyet-perver Bk. MİLLİYETPERVER
MİLLİYETÇİ
sıf. ve i. Milliyetçiliği benimseyen, milliyetçilikten yana olan (kimse), milliyetperver, ulusçu: Meselâ çok milliyetçidir o. Ben hiçbir şey değilim. Onun fikirlerini de kolayca kabul edebilirim (Peyâmi Safâ). Ama unutmayın, insan milliyetçi olmadan insâniyetçi olamaz (Ahmet Kabaklı).
MİLLİYETÇİLİK
i.
1. Milletini sevme, milletine bağlı olma ve milletinin menfaatlerini kendi çıkarlarının üstünde tutma, milliyetperverlik, ulusçuluk: Batı karşısında ister istemez milliyetçi olacağız, ama bu milliyetçiliğin terkîbi üzerinde duracağız; bu da îman (Cemil Meriç).
2. Milletin hürriyetini, bağımsızlığını herhangi bir biçimde kısıtlayacak her türlü anlaşma, birleşme, yabancı tesir ve baskıya karşı çıkan, milletinin yüceliğine inanan ve ona yalnız kendi gücüyle başka milletler yanında üstünlük sağlayacak bir siyâset tâkip etme hakkının tanınmasını savunan doktrin, ırkçılık, nasyonalizm.
1. Milletini sevme, milletine bağlı olma ve milletinin menfaatlerini kendi çıkarlarının üstünde tutma, milliyetperverlik, ulusçuluk: Batı karşısında ister istemez milliyetçi olacağız, ama bu milliyetçiliğin terkîbi üzerinde duracağız; bu da îman (Cemil Meriç).
2. Milletin hürriyetini, bağımsızlığını herhangi bir biçimde kısıtlayacak her türlü anlaşma, birleşme, yabancı tesir ve baskıya karşı çıkan, milletinin yüceliğine inanan ve ona yalnız kendi gücüyle başka milletler yanında üstünlük sağlayacak bir siyâset tâkip etme hakkının tanınmasını savunan doktrin, ırkçılık, nasyonalizm.
MİLLİYETPERVER
(ﻣﻠّﻴّﺖ ﭘﺮﻭﺭ) sıf. ve i. (Ar. milliyyet ve Fars. perver “besleyen” ile milliyyet-perver) Milletini seven, milletine bağlı olan (kimse), milliyetçi: Fransızlar da onlar kadar milliyetperverdir (Yahyâ Kemal).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder